Süt ve buzağı teşvikleri
Damızlık Havyan Birlikleri'ne üye üreticiler, her ay üretip sattıkları sütü listeleyip, faturaları ile birlikte üye oldukları birliklere gönderiyorlar. Birlikler, bütün üreticilerden gelen bilgileri, bir araya getirip icmal çıkardıktan sonra bu icmalleri İl Tarım Müdürlükleri'ne gönderiyorlar.
***
Birliklere üye olan iki çeşit süt üreticisi var. Birinciler, tamamen AB normlarına uygun, modern koşullarda el değmeden süt üretenler... İkinciler, daha babadan kalma üretim yapan küçük üreticiler.
***
Devlet, birinci türde süt üretenlere litre başına 8.5 kuruş, ötekilere de 7 kuruş teşvik ödüyor. Maksat, üretimi teşvik etmek ve bebelerimizin süt içmesi...
***
Buraya kadar her şey güzel... Fakat birlikler tarafından teslim edilen icmaller, Ankara'ya gittikten sonra ne oluyorsa oluyor, şöyle bir sonuç çıkıyor. Mesela, Balıkesir Damızlık Hayvan Birlikleri'ne bağlı üreticilerden 1. sınıfa girenlere (8.5 kuruş teşvik hak edenler) toplam 5 aylık alacakları olan 5 milyon 489 bin liralık teşvik ödenmiyor da (Bu alacak sadece 2006 için, 2007'den de 3 aylıklar bekliyor)... 2. sınıf üreticilerin (7 kuruşluk) 5 aylık toplam 102 bin liralık teşvikleri ödeniyor. Sonuçta Bakanlık, kurallara uygun, çağdaş üretim yapan üreticileri cezalandırmış, diğerlerini ödüllendirmiş oluyor. Bir başka ifadeyle, 5 milyon 489 bin liralık asıl teşviki ödemiyor, sadece 102 bin liralık teşviki ödüyor. Böylece de bakanlık bürokratları, işlerini tam yapmış görünüyorlar. Durum, damızlık buzağı üretimi teşviklerinde de aynı şekilde sürüyor. Üstelik sadece Balıkesir'de değil, tüm Türkiye'de aynı. Ben de bu gerçekleri, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın kulağını kurutuncaya kadar yazmaya kararlıyım. Pilavdan dönersem kaşığım kırılsın.