Ben de küstüm Hrant Dink cinayeti üzerine, gazetelere inanılmaz iddialar yansıdı. Kendi adıma bu iddiaları hep ihtiyatla karşıladım. Ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu cinayeti aydınlatarak, kendi ülkesinin ve milletinin haysiyetini bir an önce kurtarması için bekledim. Hâlâ da bekliyorum.
***
Umutlu olmamın sebebi, devletin içinde ve etrafında bir sürü çeteleşme bulunmasına rağmen, hâlâ bir havuç onurlu ve namuslu insanın bulunmasıydı. Bakalım haklı çıkabilecek miyim, derken... Yeni bir haber yansıdı gazete sayfalarına...
***
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek arasındaki buzları, İçişleri Bakanı Aksu çözdü. Birbiriyle küs oldukları ileri sürülen iki emniyet müdürünü, bir akşam yemeğinde bir araya getiren İçişleri Bakanı, aralarındaki buzu çözmüş... Ülkemizin İçişleri Bakanı antifriz görevi mi yürütüyor, diye sormuyorum.
***
Ama şunu sormaya hakkım olduğunu düşünüyorum, Türk halkı adına: Türkiye'nin en büyük kentinin emniyet müdürü ile istihbarat başkanının birbirlerine küsmeye hakları var mıdır? Olabilir mi böyle bir şey? Psikiyatri uzmanlarının, Türkiye henüz çocukluk çağından çıkmadı şeklindeki tespiti doğru olsa bile, bu tespit koca emniyet müdürleri için geçerli olabilir mi? Birinci derecede görev ve sorumluluk koltuğunda oturanlar küserse, Hrant Dink cinayeti nasıl çözülür? Çözülmezse de eğer, o zaman biz görevlilere küsebiliriz.