Dil sürçmesi Ka-Der üyesi kadınlar, takma bıyık takarak, erkekegemenpolitikayı protesto ettiler. Esprili bir eleştiriydi mevcut duruma ilişkin.... Evveaileyaşamında, özellikle eğitimde, sağlıkta ve adliyede birçok ağır iş ve sorumlulukları kadınlara terk eden erkekler, sıra kudretvehükmetmeye gelince, sıkı sıkıya yapıştıkları koltukları bir türlü paylaşmaya yanaşmıyorlar. Bunun, rant ve güç paylaşımı ile yakından ilgili olduğunu, ilk mektep çocukları bile biliyor artık
***
Siyasette ve partilerde kadın kotası isteyen söz konusu eleştiriye ilişkin Başbakan Erdoğan bakınız ne diyor, Kadın Şurası toplantısında: Kadın mal mı ki kota veriyorsunuz. Böyle saçmalık olmaz. Kadın ile mal kelimelerinin hele bir başbakanın ağzında bir araya gelmesi, büyük talihsizlik. İhtimal bir dil sürçmesi de olabilir. Fakat, kimbilir belki de şuuraltına yerleşmiş bir bakış açısının yansıması. Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin tarzındaki sokak kültürünün bir versiyonu...
***
Yine de, Başbakan'ın sözlerini bilimsel bir platforma çekip analiz edecek olursak, uzun vade için söylediği sözler doğruluk payı taşır. Yani 50 yıl belki 100 yıl sonra, kadının toplumdaki yeri ve konumu iyice serpilip gelişmişse, artık orada kadın kotasından vesaire söz etmek abes ve saçmalık olurdu. Hatta ayrımcılığa bile girebilirdi. Fakat bugün durum öyle mi? Kadının bu kadar uzak tutulduğu bir sektöre, kota yoluyla davet edilmesi, tam da şimdi büyük bir ihtiyaç değil mi? Öyle. O halde Başbakan, teorik olarak doğru olan bir şey söyleyerek, bugünkü ihtiyaçları reddetmekte, kadını yine ötelemektedir. Teorik olarak doğru görünen söz ile pratik olarak kadını ötelemek de herhalde bir sanat sayılmaz. AKP zihniyetinin temelinde esasta kamu alanında kadına yer yoktur. Parti vitrinine konulan birkaç kadın ise ancak politik süs niteliğindedir.