Tünellerim benim!
İyice kuşkulanmaya başladım artık. Galiba sırf bizi hasta etmek için yapıyorlar. Şeyh Maktum'dan İETT arazisi için gelecek paranın yaklaşık yarısı, İstanbul'a yapılacak 5 tünele harcanacakmış!.. Aşağı yukarı 436 milyon yeni lira...
***
Tüneller şunlar: Fulya-Levazım arası... 4 bin 450 metre karayolu tüneli. 100 milyon lira... Eyüp Silahtarağa Caddesi- Gaziosmanpaşa Caddesi 200 metre tünel ile bağlantı yolları... 15 milyon lira... Sarıyer-Çayırbaşı arası... 4 bin 100 metrelik karayolu tüneli. 135 milyon lira... Dolmabahçe-Fulya arası... 2 bin 27 metrelik karayolu tüneli... 83 milyon lira... Levazım-Akatlar arası 3 bin 360 metre karayolu tüneli... 102 milyon lira...
***
Bu tünellere ödenecek ihale bedelleri, sonradan nereye kadar tırmanır bilemem. Belki de 1 milyara çıkacak. Sonra bu tünellerin, bakımı, havalandırması, aydınlatılması vesaireyi de ekleyin. Sürekli para akacak ve bu paraları İstanbullu ödeyecek. Peki ne için, neden?
***
Binlerce sürücü her gün işe gidip gelirken, tünellere girip çıkacak. Güneş ışığından mahrum, yeşillikten, oksijenden mahrum, itiş kakış ve asap bozukluğu içinde yolculuk yapacak.
***
Soru 1: Sahiden mecbur olduysak, tünellere neden mahkum olduk? Şehir, tamamen plansız büyüdüğü ve sorumlular sürekli seyrettikleri için... Soru 2: Küçük bir Avrupa ülkesi kadar büyük olan ve geçit vermez dağları da bulunmayan İstanbul'da, şehirlinin köstebek gibi yaşamaya mahkum edilmesinden başka bir çözüm yok muydu acaba? Ben kendi adıma, köstebek gibi yaşamayı reddediyorum. Vakti geldiğinde bu şehri kesinlikle terk edeceğim. Bir kenara not edin lütfen. Beni hiçbir kuvvet, köstebek gibi yer altında yaşatamaz.