Neredesin Aziz Nesin?
Şimdi sağ olacaktı ve de eline kalemi alacaktı ki, mizahın feriştahını yapsın. AzizNesin'den söz ediyorum. Kimbilir nasıl kahkahalar attırırdı hepimize...
***
Vatandaşlara, geçmedikleri, gitmedikleri yerlerden trafik cezaları geliyor. Bir insana, gitmediği yerden ceza gelir mi? Say ki, Mars Trafik Dairesi'nden trafik cezası yiyorsunuz. Ama parayı dünyaya ödüyorsunuz.
***
Son kurban, CHP Sivas Milletvekili Nurettin Sözen... Başına geleni şöyle anlatıyor: Sadece İstanbul'da kullandığım arabamla muayeneye gittim. 700 lira trafik cezanız var, dediler. Nerede kesilmiş? Ankara'da... İyi de ben hiç bu arabayla Ankara'ya gitmedim ki! Dinlemediler. Cezayı Ankara'da yemişsin ama araba İstanbul'da olduğu için Ümraniye'ye başvuracaksın, dediler. Vurdum. Lanet olsun, deyip 700 lirayı ödedim. Ardından idare mahkemesine dava açtım...
***
Öte yandan, lütfen çüşünüz, 700 lira ceza olur mu, ne yapmış bu araba diye düşünecek olursanız, zaten bir şey yapmamış, Ankara'ya bile gitmemiş de ceza 700 liraya, cezaya gecikme cezası eklendiği için çıkıyor. Fakat gecikme de şöyle: Devlet, pul parası olmadığı için tebligat yapamıyor, sonra aniden tebligatlara başlıyor, kendisi tebligatı geciktirdiği halde... Cezayı ödeyecek olana, gecikme cezası kesiyor. Aslında tebligat da yapmıyor. Oraya bir yere yazıyor. Devletin kapısına gittiğiniz zaman durumu öğreniyorsunuz.
***
Araba nerede İstanbul'da! Cezayı nerede yiyor, Ankara'da... Nereye ödüyor, İstanbul'a... Neden gecikme cezası ödüyor? Devlet geciktirdiği için ödüyor. Ne dediniz, hukuk devleti mi, dediniz... Hayır! Maliye Bakanlığı Devleti!.. Gelsin paralar, açılmasın aralar!.. Hukuku yiyim!..