Milyarderlerin doğuşu büyümeden mi?
Ne denli övünsek azdır. 2005 yılında 8 olan dolar milyarderlerimizin sayısı 2006 yılında 21'e 2007'de 25'e yükselmiş. Helal olsun bu memlekete. Peki, milli gelirde bu kadar artış oldu mu? Vergi gelirlerinde bu kadar artış oldu mu? Öyle ise bu servet kısa sürede bu ellerde nasıl toplandı, büyüdü? Bu sorular bazı insanları rahatsız edebilir ama gelir dağılımındaki bozulma toplumu rahatsız eder. Birilerinin serveti hızla artarken toplumun serveti de artarsa, genel olarak herkesin durumunda düzelme olursa gidiş iyidir. Rahatsız olacak bir şey yoktur. Az kişinin zenginleşmesi çok kişinin yoksullaşması sonucunda olursa sıkıntı doğar. Sonuç işsizlik, umutların azalması, suçların artması olur. Bundan hepimiz zararlı çıkarız. Sevinirken iyi düşünmek gerek. Bu hafta gelir vergisi beyanname verme süresi sona eriyor. Verilecek beyannamelere, beyan edilecek gelirlere de bakacağız. Büyüyüp büyümediğimiz, büyüyenle büyümeyen orada belli olur.
KDVindirimiçözümmü? Geçen yıl tekstil sektöründe KDV yüzde 18'den 8'e indirildi. Sonuçta ne oldu? Merkez Bankası verilerine göre, tekstil sektöründeki batık kredilerin toplam kredilere oranı 2006 yılında yüzde 23.3'e yükseldi. Yani tekstil sektörü kurtulmadı. Çünkü kurtuluş KDV'yi düşürmek değil. Çözüm ihracatta rekabet gücünü artırmak. Bunu yapamadığınız sürece, dışarından 10 alıp 9'unu yeniden dışarıya satarsak patlayan ihracat olmaz. İthalattaki patlama daha büyük demektir. İthalattaki patlamayı unutarak bir yere varılmaz. Aldığın sattığından hızlı artarsa kazandığından çok harcayan adam olursun. Sonun da onun gibi olur. KDV'yi düşürmek işe yaramaz. Üretimde ve istihdamda KDV'nin etkisi, döviz kurlarından da istihdam vergilerinden de azdır. Bir taraftan kalite yükseltilirken diğer taraftan maliyetlerin düşürülmesi gerekir. KDV indirim taleplerine de böyle bakılmalıdır.