Çok yaşayın e mi!
İnsanlar çöken binaların altında kalıyor. Padişahlar hâlâ tahtının üstünde. İstanbul müteahhit cenneti artık! Vatandaş mezarlığı. Vicdanlar öldükten sonra, insanlar ölmüş çok mu? Yok mu bu şehri kurtaracak, bu memleketi ayağa kaldıracak yürekli bir adam?
***
Başbakan, YÖK'e gönderme yapıyor, öğretim üyelerine gösterdiği saygısının sınamasında. "Öğretimüyesiyetiştirkardeşim!" Ülkemizdeki kardeşliği, türban meselesiyle yerle bir eden sisteme karşı durmayan bir Başbakan'a, "Böbreğimisatıyorumkardeşim" diyenlerin aldığı cevabı gördük. Bir Başbakan'ın profesörlere karşı kullandığı dili sorgulayacak sistemi, bu ülkede mahşere kadar göremeyiz.
***
Anketlere göre, bugün seçim olsa barajı 4 parti geçiyor. Hem iktidarın hem muhalefetin oy kaybettiği bir sistem, dünyada ender görülür. Vicdanların öldüğü, yaşlı kadınların evlerinde sayısız bıçak darbeleriyle katledildiği, kadınların etek giyiyor diye "fahişe" ilan edildiği bir ülke düzeni, tarihin en karanlık dönemlerinden biridir. İşçi kan kustu, memur copu yiyince sustu. Öğretmenler, pazar sonlarında ezik domatesleri topluyor. Uyuşturucu altın devrini yaşadı, fuhuşun yaşı küçüldükçe küçüldü. Köylünün yumurtasına göz diken politik ağalar büyüdü, ihale fesatçıları, belediye müteahhitleri.
***
Bu düzenin altında kalanlar, tahtının üzerinde duranları alkışladıkça... Yarın daha kolay ölümler bekliyor sizleri. Ne diyeyim, çok yaşayın e mi! Hapşırdığınızda bile arkanızdan "Çokyaşa" demeyen politikacılar ülkesinde...