Doktor ve hasta
Üniversite hastaneleri de vatandaşa açılıyor. Sanırsınız ki müjdeli haber. Doktor olmanın kutsallığını hissedemeyen adamlar için vatandaş her zaman itilip kakılan bir canlı olarak görülüyorsa, her şey boş. Acil servis doktoruna soruyor hastanın yakını. "1 bardak suyunuz var mı?" Doktor cevap veriyor... "Biz su içmiyoruz!" Azarlama seansları da caba!
***
Kalp krizi geçiriyor bir hasta. Yakınları panik içinde, hemen müdahale edilmesini bekliyorlar. Doktorluğunu kasaya kilitleyen doktorun tavsiyesi.. "Önce vezneye gidin!"
***
Hastayı berbat bir manzarayı seyreden gözlerle izleyen bir başka doktorun, hasta yakınına gösterdiği tepkiye bakın... "Bu kadar zahmete değmez, zaten fazla yaşamaz!" Hasta yakını çıldırıyor. "Siz doktor musunuz, falcı mı?" Doktor kahvesinin telvesini parmaklıyor o sıra...
***
Böyle bir memlekette, ölümler sudan ucuz. O yüzden hastanelerde yatarak iyileşmenin yerini, "ayakta çürümek" alıyor. Ha üniversite hastaneleri, ha SSK... Bir canın kutsallığının hissedilmediği ülkede, doktorla hastayı buluşturmanın bütün adresleri yetersiz kalıyor.
***
İnsanlık tedavülden kalktığından beri, hastanelerde doktorluk yerine para geçiyor artık. Karantinaya alınması gereken mesele budur.
***
Senden beni yaratmış Bir aşkın içindeyim Rüyalarımda bile Senin hasretindeyim Tarifi tamam aşkın Resmini çizdiğimiz Ben artı sen eşittir Mutluluk dediğimiz Her şey senden sonra gelir Senden sonrası yine sen Şans eseri buldum seni En güzeldir son sevilen Hakkı YALÇIN