Romeo Tuncay!
Futbol yürek oyunudur. Sahte aşıklara Sevgililer Günü'nde bile yüz vermez. Fenerbahçeli futbolcular 3-1 yenik duruma düşene kadar, ne taraftar için sevgili, ne rakip için rakiptiler. Sonrasında ise "bütün organlarını galibiyete bağışlayan" sevgili oldular ama yetmedi.
***
İlk dakikalarda Tuncay'la işçilik kokan iki pozisyon izledik. Ama daha sonra AZ Alkmaar'ın tırnakları uzadı. Fenerbahçe orta alanı davetkar bir hale büründü, defans her Alkmaar hücumunda yelpaze gibi açılmaya başladı ve Dezuw aykırı bir gül dikti Volkan'ın kalesine... Deniz'in ihtiyar ruhu ofsayttan çıkmaya bile yetmezken, Deivid hayaleti oynarken, pozisyona giren, ayağa oynayan Alkmaar'dı. İlk yarıda sadece Tuncay her karış toprağa ayak basıyordu da, Alex sırra kadem basıyordu yine.
***
Fenerbahçe, ikinci yarıda yine yanlışların çemberindeydi. Rakip alana şişirilen toplar, ikili mücadelelerde nazik girişimler, gole davetiye bastırmaktı. Uzaktan vuruşa Volkan'ın çaresiz duruşu ve ardından bir gol daha. Bu goller ölüleri dansa kaldırdı. Önce Tuncay, sonra Tümer, "kamikazenin son sözü olmaz" dediler.
***
İspanyol hakem maç boyu yandaşlığa çanak tuttu. Sert erkek pozlarıyla, erkekçe düdük çalamayacak kadar kalleş bir maç yönetti. Ofsayt bir golü verdi, açık bir penaltıyı vermedi. Gecenin Romeo'su Tuncay'dı... Gülleri hak eden tek adamdı.