Mikrofon değil telefon ahizesi
Canlı yayınlar giderek itiraf kuşaklarına dönüşüyor. Mikrofona bir nevi telefon ahizesi muamelesi yapan ünlüler, dertlerini ya da taleplerini ilgili kişilere iletmekten pek hoşlanıyor. Aşk itirafları mı ararsınız, ayrılık ızdırapları mı, yoksa "Gel çocuğuna sahip çık" çağrıları mı. Canlı yayının anında patlamaya hazır atmosferinde, "Bir bomba da ben patlatayım" diyorlar zahir. Üstelik onların patlattığı bombalar kendi ekmeklerine yağ sürüyor, doğrudan reklam oluyor. Tuğba Ekinci de "Buzda Dans"da elendiği geceyi "zeka küpü" olduğunu kanıtlamak istercesine, daha ziyade ticari içerikli bir manevrayla noktaladı. Böylece itiraf sözlüğüne yeni bir tür daha eklemekle kalmadı, adının önüne dizdiği sıfatlara bir de "mağdur"u eklemiş oldu.