Tamaralar, İrinalar, zorlu hayatlar
Televizyon dizilerinde birçok toplumsal mesele kendine yer buluyor ister istemez. Ama eğri, ama doğruSon zamanlarda Rusya'dan Gürcistan'dan binbir umutla ülkemize gelen ve genellikle hayal kırıklıklarını sırtına denk eden kadınlar görmeye başladık dizilerde. Mesela "Fırtına"nın Tamara'sı ile "HayatımSanaFeda"nın İrina'sı. İki karakter de benzer bir noktadan dahil oldular; gerçekte yaşandığı gibiYani bir Türk erkeğiyle yaşadıkları birlikteliğin ardından farklı dramatik kurgular içinde farklı yollara savruldular. Tamara sonunda "Fırtına" ailesinin bağrına basıldı, İrina hastalıklı zihniyetinin de etkisiyle "kötü"lük timsaline dönüştü. Evet, gerçekte de o kadınların "yuvayıkmak" diye özetlenebilecek kötü bir şöhretleri var. Ancak aynı zamanda iç burkan bir öykülerinin olduğu da unutulmadan, yazılıp çizilmeli bu karakterler. Bu açıdan bakıldığında Tamara karakteri, içinde zaten ziyadesiyle mizah barındırıyor da İrina'nın işi daha zor