Ne yapsa olay prensesimiz
Burun bükmenin alemi yok. Tuğba Ekinci gayet akılcı bir politika izleyip, magazin dünyasının bir süredir arayıp da bulamadığı "ne yapsa olay prensesi"ne dönüşüverdi. Aynı istikrarı biraz daha korumayı başarırsa, televizyonların baştacı haline gelebilir. Yani şimdiki kadar pervasız, şımarık, haddini bilmez, lafını esirgemez, hazır cevap kalabilirse önü parlak. Oyunu doğru oynuyor. Kafasını boş yere çalıştırmıyor, kuralların ne denli basit olduğunun farkında. Önüne kim çıkarsa polemiğe girmekten çekinmiyor. Ne şanslı ki önüne çıkanlar da onunla polemiğe girmek için can atıyor. "Bir inat uğruna şöhret oldum" diyerek, yıllardır şöhret olmak için didinip duranlara açıkça mesaj gönderiyor. "Bu kadar basit işte" demeye getiriyor. Doğru, genellikle bize en zor görünen şeylerin çözümü bu kadar basittir aslında. Ama yine de eksik bir parça var. Ekinci'yi hala salya sümük ağlayarak "Herkes benimle uğraşıyor. Bana haksızlık ediyorlar" diye çırpınırken görmedik. Ya bu ayrıntıyı imajı açısından gereksiz buluyor, ya da henüz sırası değil...