Anayasa Mahkemesi gerekçesi ve başörtüsü
Eski DYP milletvekili Ahmet İyimaya, "SiyasetHukukuSorunları" isimli çok değerli bir kitap yazdı. Bu kitapta, Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçebölümündeyeralanargümanlarınbağlayıcıolmadığını, başka ülkelerden örneklerle anlatıyor. Türkiye'de, başörtüsü yasağının üniversitelerde devam etmesi için, AnayasaMahkemesi'nin,YüksekÖğretimKanunu'nunek16'ncımaddesiniiptâlgerekçesi sürekli gündeme getirilir. Başörtüsünü üniversitelerde serbest bırakacak yasal düzenlemeler, o gerekçeye dayanarak hükümsüz addedilir. Anayasa Mahkemesi, 1988 yılında diniinançsebebiyleboyunvesaçlarınörtüvetürbanlakapatılmasını serbest bırakan kanunu, laikülkededinereferansyapılamaz gerekçesiyle iptâl etmişti (7.3.1989). Daha sonra kabul edilen (28.10.1990) Yüksek Öğretim Kanunu'nun ek 17'nci maddesinde ise, hiçbir dinreferans mevcut değildi. Sadece "yasalaraaykırıolmayanhertürlükılıkkıyafetüniversitelerdeserbesttir" deniliyordu. Anayasa Mahkemesi, 7 Mart 1989 tarihli ek 16'ncı maddeyi iptâl kararının gerekçesine atıf yapmak suretiyle, yeni düzenlemede yer alan "kılıkkıyafetserbestliğinin,dinsebeblebaşınörtülmesineimkânverdiği" şeklinde anlaşılamayacağına hükmetti ve bu yorum ile birlikte, ek 17'nci maddenin Anayasa'ya aykırı olmadığı görüşünü benimsedi. Yani, ek 17'nci madde yürürlükte kaldı ama, başörtüsü yasağı, eski iptâl gerekçesi sebebiyle devam ettirildi. İşte Ahmet İyimaya, Almanya, Avusturya, İsviçre örneklerini vererek, gerekçelere bağlayıcılık otoritesi tanınamayacağını vurguluyor: "Yasakoyucu,sadeceanayasaldüzenlebağlıdır.Yasakoyucunundüzenlemeserbestliğinivesorumluluğunuyalnızcaanayasaldüzenbelirler.Budeğerlendirme,demokratikmeşruluğasahipyasakoyucununhukukdüzeninin,değişensosyaltaleplerevesiyasalanlayışauyumuiçintaşıdığıözelsorumluluğadauygundüşer." (Alman Anayasa Mahkemesi İçtihatı) İyimaya, sadece iptâl kararlarının bağlayıcı olduğunu söylerken, bir red kararı çerçevesinde ortaya konan Anayasa Mahkemesi yorumunun bağlayıcılığının hiç düşünülemeyeceğini de belirtiyor. Özetleifadeetmekgerekirse: Anayasa Mahkemesi, Yüksek Öğretim Kanunu'nun ek 17'nci maddesinin iptâl talebini reddetti. Dolayısıyla o hüküm yürürlükte kaldı. Buna mukabil, red kararını açıklarken, eski iptâl kararının gerekçesine atıfta bulundu. Oysa, gerekçenin sadece "dinireferanslalaikbirdevlettekanunyapılamaz" kısmı geçerli olmalıydı. Ek 17'nci maddede, dini referans bulunmadığına göre de, üniversitelere girişte kılık kıyafet serbestliği tanınmalıydı. İyimaya'nın kitabını okuyunca, içinde bulunduğumuz hukukyanlışlığı daha iyi anlıyoruz. Anayasa Mahkemesi üyelerine ve Cumhurbaşkanı Necdet Sezer'e bu kitabı tavsiye ederiz.