Böyle şoför istiyoruz İbrahim Yaşar Öcal İETT şoförü... Bin 500 YTL maaşla 2 çocuğunu okutmaya çalışıyor. Mumla aradığımız insanlığı her gün otobüsüne binenlere hatırlatıyor
Bu hikayeyi yazarken aklıma şu soru geldi: "Biz böyle bir olayı gazeteye konu yapmalı mıydık?" Zaten çok doğal bir hareketi, insanlığımızın gereği bir işi, olağanüstü bir durum olarak anlatacak duruma gelmemiz ne acı. Ama maalesef ki böyle bir çağda yaşıyoruz. Otobüsüne bindiğimizde bizi selamlayan şoför hepimizi şaşı rtıyor... Taksisinde unutulan cüzdanı sahibine götüren taksici manşet oluyor, okuyanlara "Vay be!" dedirtiyor. Oysa, olması gereken zaten bu değil mi? Fakat başkasının hakkını yemek, hırsızlık, kabalık, kavga, gürültü doğal hale gelince, insanca hareketler ister istemez olağanüstü kabul ediliyor. İşte mumla aradığımız insanlığı hatırlatanlardan biri de İETTşoförüİbrahimYaşarÖcal. İstanbul'da 129K numaralı hatta Mecidiyeköy ile Kozyatağı arasında yolcu taşıyor. Tam da insanların işten çıktığı ve evlerine gittiği akşam saatlerinde. Arkadaşları onu "HoşgeldinYaşar" lakabıyla çağırıyor, öyle tanıyor...
AYAKTAKARŞILIYOR İşinden çıkmış, yorgun argın, köprü trafiğini çekecek olan yüzlerce insan otobüsün kapısına geldiğinde tokat yemiş gibi oluyor. Otobüsün şoförü ayakta ve onları tek tek selamlayıp, " Otobüsümüzehoşgeldiniz" diyerek ellerini sıkıyor. İnsanlar kendilerine söylenip söylenmediğini kontrol etmek için arkaya bakıyor, ama şoför hatırlatıyor: "Size söylüyorum, buyrun otobüsümüze..." Yolculuk bunun şaşkınlığı ile geçerken, ikinci şok ise inerken yaşanıyor. İniş kapısına gelen yolcu, şoförün "Hayırlıistirahatlerefendim" sözleriyle uğurlanıyor. Bütün bu farklılıkları yaşatan İbrahim Yaşar Öcal'ın ünü bize kadar ulaşınca, kendisiyle konuştuk. 42 yaşında. 2 oğlu var ve bin 500 YTL maaş alıyor. 9 yıldır da İETT'de. Bize oloğanüstü gelen bu doğal davranışlarını şu sözlerle anlatıyor:
'HERKESİSAYIYORUM' "Her şeyden önce ben insanları seviyorum ve herkese saygı duyuyorum. Otobüs bizim ekmek teknemiz. Adeta işyerimiz, dükkanımız. Buraya gelen insanlar da müşterimiz. İyi davranmak zorundayız. Ölçüm; kendime nasıl davranılmasını istiyorsam, karşı tarafa da öyle davranıyorum. Zaten benim çalıştığım saatlerde insanlar işten çıkmış oluyorlar. Bir de onların stresini artırmaya gerek yok. Ben güleryüz göstererek onları rahatlatıyorum." Ne diyelim, Teşekkürler 'Hoşgeldin Yaşar'.... Darısı bütün İETT, minibüs ve tak si şoförlerinin başına...