Boşanma soygunu Ölen babasının maaşını alabilmek için boşanan kadınların sayısı 100 bini aştı Devlete maliyeti ise 700 milyon YTL. Yetkililer çaresiz: Elimiz kolumuz bağlı
* SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'ndan maaş alanlar: 7 milyon 800 bin kişi * SSK emeklisi: 4 milyon 200 bin kişi * Ölen anne ve babasının emekli maaşını alanlar: 725 bin kişi * Anlaşmalı boşanıp maaş alanlar (tahmini): 100 bin kişi * Maaş: 500 YTL * Yıllık sağlık gideri: Bin YTL (1 kişi) * 100 bin kişinin yıllık maliyeti: 700 milyon YTL
Bir yandan sosyal güvenlik reformu çalışmaları sürerken, bir yandan da bu büyük kara delikle ilgili yeni soygun yöntemleri ortaya çıkıyor. Bunlardan biri de anlaşmalı boşanmalar... Evli kadınlar, ölen babalarının maaşını alabilmek için eşlerinden boşanıyor. Daha sonra aile hayatlarını bozmadan aynı evi paylaşmaya devam ediyor ve babalarının maaşını haksız yere almayı sürdürüyor. Üstelik mahkemelerinin verdiği hapis cezalarına rağmen, bu yöntem artarak devam ediyor.
TESPİTİ ÇOK ZOR Bu olaylar, ilk başlarda münferit birkaç hadise olarak görüldü. Ama son 1 yılda gerçekleşen patlama ürkütücü boyutta. Bu şekilde haksız maaş alan kadınların sayısının 100 bini geçtiği belirtiliyor. Bunun sağlık harcamalarıyla birlikte devlete yıllık maliyeti ise 700 milyon YTL. Usulsüzlüğün tespiti de çok zor. Çünkü yapılan boşanma kağıt üstünde kaldığı için dikkat çekmiyor. Ancak bir ihbarla yolsuzluğun üzerine gidilebiliyor. Çalışma Bakanlığı yetkilileri kesin çözüm bulmanın imkansız olduğunu, sıkı takiple suistimalleri en aza indirebileceklerini belirtiyor. Bu olayların en çok yaşandığı şehirlerin başında ise Zonguldak geliyor. 119 bin işçi emeklisinin yaşadığı ilde, uygulama adeta bir 'gelenek' haline gelmiş. Zonguldak'ta ölen hak sahiplerinden dolayı devletten maaş alan 41 bin 765 kişiden 15 binini kız çocukları oluşturuyor. Ereğli'ye bağlı 550 haneli 2 köyde, boşanarak maaş alan 200 kadın bulunuyor. Zonguldak SSK Müdürlüğü yetkililerinin bize anlattıkları ise ilginç: Elimiz kolumuz bağlı. Mahkeme kararını gösteriyorlar. Tespit ettiklerimizi savcılıklara bildiriyoruz. Yapacak başka bir şeyimiz de yok. Karı-kocayı aynı evde yakalasak bile, "Misafirliğe geldi", "Çocukları özlemiş" gibi cevaplar alıyoruz. Boşanmaların bu kadar kolay olmaması lazım."