Görkemli cenaze
Bir gazetecinin cenazesi vardı dün. Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın duaları eşliğinde acıyı taşıdı binlerce insan, ensesinde kurşun izleri olan. Memleketimizdeki kara lekeyi... Tarihin en sıcak Ocak ayı... Bir atımlık karanfilimiz vardı, attık.. Dünyaya sus payı...
***
Görkemli bir cenazede, yollar kapatıldı; birliğe, bütünlüğe açıldı bütün kapılar. Dünyaya çağdaş bir ülke olduğumuzu göstermek için bütün duvarları süsledik. Kardeşliğin temsilcisi olduğumuzu gösterdik cümle aleme.. Keşke bütün ölümlere aynı görkemi gösterebilseydik... En başta da askerlerimize...
***
Bu görkeme karşılık, Allah'ın var ettiğini kulların bu denli kolay yok ettiği ülke olduğumuzu gizleyebildik mi? Dünkü cenaze okyanusa atılan bir mesaj şişesinden başka nedir ki? O katillerden çok var. Sistem katil üretimine beş dakika bile ara vermezken, bizlere sadece cenazelerin görkemi kalacak. Biz ülkemizde sevgiyi ve hukuku iktidar yapmadıkça, daha niceleri böyle kalleş ölümlere kurban olacak.
***
Bu ülkede insanları diri diri yakanları Meclis'e sokmadık mı? İnsanlar yanarken onları alkışlayanlar, Hrant Dink'in katilinden masum muydu? Ne değişti yıllardır? Aziz Nesin'in arkasından "Allah rahmet eylesin" bile demeyip, "Canın cehenneme" diyenler olmadı mı? Dünkü cenazenin görkemi kimseyi aldatmasın. Öldükten sonra merasim düzenlemekte üstümüze yoktur. Bu ülkenin bazı derinlikleri, katil besleme yatağıdır. Onların kökünü kurutacak sistem de ülkemizde yoktur.
***
Neyse... Hoşçakal yaşam, güle güle Hrant Dink... Bütün dünya bizi affetsin. Allah çocuklarımızı bu düzenden korusun. Ve bu ülke, askerlerine ve polisine de bu görkemi nasip etsin!
***
Birazdan bu evden Sen çıkacaksın Bekle ki gözümde Yağmurlar dinsin Nasılsa mazime Karışacaksın İstediğin zaman Gidebilirsin Dışarıda yağmur var İyice sarın Sokaklar karanlık Çıkmaz yolların İstersen bugün git İstersen yarın Dilediğin kadar Kalabilirsin Hakkı YALÇIN