Aslında hepimiz için cahiliye dönemiydi demem doğru olur ama bunlar yaşandı. Yine şampiyonluğu kovalıyoruz. Esas rakibimiz Beşiktaş ama maç F.Bahçe ile... İlk yarıda oynanan maçta Kadıköy'de rakibimiz ile 1-1 berabere kalmışız. Oraya maç için geceden giden arkadaşlarımız tuzağa düşürülüp, tartaklanmışlardı... Her şeyden önce bir şekilde bunun intikamını almak gerekiyordu. Bu düşüncelerle geceden İnönü Stadı'nın Kapalı Tribününün önüne biriken binlerce Galatasaraylı, Fenerbahçelileri bekliyorduk. Onları kapalıya sokmayacak ve rövanşı alacaktık. Bazı arkadaşlarımız ise adeta burunlarından soluyorlardı. Ben ve A. eski açık tarafında dolaşırken birden Gümüşsuyu yokuşundan Fenerbahçelilerin geldiğini gördük. 'Dur, çocuklara haber verelim' dememe fırsat kalmadan, A. yukarı doğru koşmaya başladı. Ben de peşinden. Merdivenlerden tırmanırken atılan taşlardan nasiplendik ama arkadan gelen arkadaşlarımızı görünce gerileyen Fenerbahçelilerden de birkaçını esir almaya muvaffak olduk! Gün aydınlandığında az sayıdaki güvenlik güçleriyle (bir gün önce önemli birisi ölmüştü, tüm polis teşkilatı onun cenazesindeydi) bir kapışmamız oldu. Şöyle ki; Bir memur kendi halinde yürüyen bir gence müdahale edip, copla vurmaya başladı. Çok sinirlendik ve oraya doğru yürümeye başladık. Ama o sırada çocuğun elindeki torba düştü ve içinden F.Bahçe bayrağı çıktı. Bir an duraladık ama bu hiçbir şeyi değiştirmezdi. Çünkü, ortada bir haksızlık vardı. Polisler bize, biz onlara derken güvenlik güçleri orayı terketmek zorunda kaldı. Yarım saat sonra bir panzer ve bir otobüs dolusu polis tarafından dağıtıldık. Ben Lunapark istikametine gidenlerdendim. "Durumdan faydalanacak olan Fenerliler ya kapalıya hakim olursa" düşüncesi bizi mahvediyordu. Bir saat kadar kimseyi kapalıya yanaştırmayan polis, bizim çok kalabalık geri geldiğimizi görünce barikatı kaldırmak zorunda kaldı. Evet kale, pardon kapalı yine bizimdi. Kapılar açılmış, Kapalıya Fenerlileri sokmamıştık. Ama dışarıda kimse kalmayınca D kapısına hücum eden Fenerliler 30-40 kişi kadar içeri girmeye muvaffak olmuşlardı. Bu arada Açık Tribün'le Kapalıyı birleştiren alt kapıyı açan bir görevli (sonra çok kötü şeyler yapılmıştı kendisine) Kapalıya biraz daha Fenerli'nin girmesine sebep olmuştu. Toplansa 100 kişi ancak varlardı. Bu bile canımızı sıkmıştı ama nasılsa maçı kazanacaktık, bir galibiyet de sahada alacaktık. Ama maalesef öyle olmamış, maç 0-0 bitmiş ve günü tek galibiyetle kapatmıştık. VEYSEL GİLEY