Fazla söze gerek var mı?
Biliyorsunuz GenelKurul'un bir an önce toplanıp seçimlere gitmesi gerektiğini sürekli vurguluyoruz. Çünkü adalet, eşitlik gibi kavramların her geçen gün zedelendiğine şahit olmaktayız. Bütün kulüplere eşit mesafede durması gereken Federasyon'un bu görevini layığıyla yaptığını kim söyleyebilir? Geçtiğimiz GenelKurul'da kendine oy verenlerle, oy vermeyenlerin aynı kefeye konulmadığını herkes bilmiyor mu? Yapılan icraatlarda bazı kulüplerin kollanıldığı hakkında yazdığımız yazılar bir paranoya mı, yoksa belgeleriyle ortaya koyduğumuz gerçekler mi? İşte buyrun sizlere bir bomda daha. "Kulüpleriyle itilaflı olan yabancı futbolcuların, kulübünün isteği doğrultusunda (Buraya dikkat futbolcunun değil) sezon sonuna kadar futbolcuyu kadroya almamak ve yabancı köntenjanından düşürmek haklarını elde etmelerine karar verilmiştir." Evet, TFF'nin 18.01.2007 gün ve 26 sayılı toplantısında alınan karar bu şekilde. İyi güzel de şimdi bir bakalım. Bayram değil seyran değil. Bu kararı almak için alel acele hemen neden toplanıldı acaba? Türk futbolunun aciliyeti gerektiren bir meselesi miydi? Elbette hayır, kimsenin gündeminde olmayan bir konu. Peki, "Nerden çıktı?" derseniz hemen söyleyelim. Trabzonspor,Eller ve Szymkowiak'la problem yaşıyor. Aslında bu problemleri her zaman her kulüp yaşamıyor mu? Ama Trabzon yönetimi sanki bir şeyler biliyormuş gibi 6 yabancı hakkını doldurmuş gibi Ayman ve Risp'in peşinde koşuyor. Ama haliyle anlaşma yapamıyor. Ne lazım, acele bir kanun lazım. Bu kanun da dakikada çıkartılıveriyor ve Trabzonspor iki futbolcuyla mukavelesini yapıp mağdur olmuyor. 10-15 gün önce kentte HalukUlusoy için yapılan yürüyüşün diyeti ödenmiş oluyor. Böylece federasyon sezon ortasında bir kez daha kural değiştiriyor. Hatırlayın, Galatasaray seyircisiz oynama cezası yiyecekken, Beşiktaş'ın puanları silinecekken, yine apar topar mevzuatı değiştirmişlerdi ve onları cezadan kurtarmışlardı. İşte nelere karşı olduğumuz açık seçik ortada değil mi? Federasyon yarış ortasında bazı kulüplerin menfaatleri doğrultusunda kuralları değiştirip haksız rekabete giderek eşitlik ilkesini yerler altına alıyor. Fenerbahçe'nin her başvurusu kapıdan dönerken, yarış içersindeki Galatasaray,Beşiktaş ve Trabzon devamlı şekilde ihya ediliyor. Yukarıda da dedik ya, bakın bakalım GenelKurul'da kimler Ulusoy'a oy vermiş, kimler vermemiş. Sonra da çıkan sonucu inceleyin ve sözde demokrasi kavgası yapanlara bıyık altından bir kez daha gülümseyin. Fazla söze gerek var mı?