Sebze ve meyvenin vergisi indirilsin
Kışın hastalananlara meyve götürmek bizde adettendir. Çünkü meyvenin hastalıklara iyi geleceği düşünülür. Nitekim "Ankara'dayedimtazemeyvayı/Boşaçiğnemişimyalandünyayı" diye başlayan Keskin türküsünü dinlemeyen, sevmeyen yoktur. Türkünün öyküsü şöyledir: Keskin'in Cin Ali Köyü'nden 1924 doğumlu Sefer, güçlü, babayiğit delikanlıdır. Evlenir, arkasından da hastalanır. Ankara'ya doktorlara götürülür. Doktorlar ilaç vermez, taze meyve yemesini söylerler. Fakat Sefer iyileşemez, 20.6.1944 tarihinde ölür. Olayın üzerine bu türkü yakılır. Hastalıkları iyileştirmese de, bulundurdukları vitaminler nedeniyle özellikle kışın, koruyucu oldukları biliniyor. Doktorlar da tavsiye ediyorlar. KDVORANIYÜZDE8 Kurak kış don olaylarını artırıyor. Don dolayısıyla sebze meyve iyice pahalandı. Ankara'da da, başka yerlerde de artık taze meyve yenilemiyor. Tüketiciler KDV'nin düşmesini istiyor, öncelikle yaş sebze ve meyvede. Yaş sebze ve meyvenin KDV oranı yüzde 8. Kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, ceviz, fındık, Antep fıstığı, çam fıstığı, kabak çekirdeği, leblebi ve kestanenin toptan satışında yüzde 1, perakende satışında yüzde 8. Neden? Tüketici çok vergi ödesin diye. Yapmayın lütfen! Şu oranlar yüzde 1 olsun. Tüketicinin desteğe ihtiyacı var. Sebze ve meyve yiyemeyen vatandaş hasta oluyor. Yoksa hem vatandaşın bütçesi açılıyor, hem de sosyal güvenlik kuruluşlarının. Sebze, meyve ucuz olursa ilaç tüketimi de az olur. İndirilsin KDV, Ankara'da da, İstanbul'da da, her yerde yiyelim taze meyveyi.