Yeni yıl
Yılın hiç yenisi olur mu sevgili okuyucularım? Kimine göre olur. Kimine göre olmaz. Bana göre de olur. Ama "kandırmaca!" olur. Yaşanmamış yılları ne yapalım? Yaşadığımız yıllara bakalım. Aslında yaşayacağımız yıllar, yaşanmış yılların içinde saklı. Yaşadığımız an, geleceğin aynası. O nedenle yeni yılın yenisi olmaz. Olsa olsa yeni yıl, yaşanmış yılların iz düşümü olur. Bütün mesele takvim yaprağındaki rakamların değişmesi değil. Bizim değişmemiz. Siz, 2007 yılında ne kadar değişmek istiyorsunuz? Önemsiz ihtiraslarınızın peşinden daha ne kadar koşacaksınız? Önemsiz ihtiras deyince bakın aklıma ne geldi? Bundan yıllar önce, Süleyman Demirel'in son kez başbakanlık yaptığı yıllar... O zamanlar politika muhabirliği yapıyorum. Demirel, 500 SL Mercedes arabayla Hilton Oteli'ne gidiyor. Arkasında koruma ordusu ve gazeteciler. Şoföre bağırıyorum: "Gaza bas, gaza bas. Yoksa adamı kaçıracağız." Demirel'in makam aracı o sırada E-5 karayolundan, Okmeydanı sapağına sapıyor. Şoför dedi ki: "Abi daha nereye kadar gaza basayım? Sürdüğüm araba Mercedes değil ki? Altı üstü Şahin marka teneke kutusu." Ben diretiyorum ve şoföre sürekli "Gaza bas" diyorum. Şoför burnundan soluyor. "Camı kaldır" diyor kızgınlıkla. "Neden?" diye soruyorum. "120 kilometre hız yaptık. Araba daha fazla gitmiyor. Yoksa arabanın oluşturduğu rüzgardan takla atacağız." "Peki" dedim ve camı kaldırdım. Ta ki Okmeydanı sapağına girip, oradan Dolapdere yoluna bağlanana kadar. Avazım çıktığı kadar şoföre bağırdım. "Duuur" dedim. Adam, can havli ile frene bastı. Arabadan aşağı indim. O anda beynim bir fotoğraf çekmişti! Beynimin çektiği fotoğraf şuydu: Bir kadın, evin penceresinden dışarıya doğru örtü gibi bir şey silkeliyordu. Arada ince bir duvar vardı. Duvarın arkası ise Feriköy mezarlığıydı. "Ne yapıyorum?" diye kendime sordum. Şahin marka bir arabanın, Mercedes'i yakaladığı nerede görülmüştü? Şoför haklıydı. O gün beynim şu notu düştü kalbimin derinliklerine: "Önemsiz ihtiraslarının peşinden asla koşma." Çünkü hayatın anlamı o ince duvar kadardı. O gün işyerimden istifa ettim. Kendime zaman ayırdım. Sonra gördüm ki, çok keyifli işler kendiliğinden geliyormuş. O saatten sonra bir tek şeye inandım. Kendimizden yeni bir insan yaratabilme gücümüze. Şimdi sıra sizde. O lüksü tanıyın kendinize. Hepinize iyi bayramlar diliyorum.