Okur ve yazar Okur: Abi kusura bakma; ama seninde ne ilginç arkadaşların varmış. Ya bir tanesi 'gay' barında üstünü başını çıkarıyor, ya da bir diğeri kadınlarıntacizine uğruyor. Bunlar tesadüf mü yoksa bizimle dalga mı geçiyorsun? Yazar: Sevgili okuyucum hiç öyle bir şey olur mu? Benim, size karşı olan saygım sonsuz. Sizi makarayasaran, o makaraadamlardan değilim. O nedenle bu köşede 'fantezi!' yazılara yer yok. Okur: Takvim Gazetesi'ni güzelleştiren ve güncelleştiren, siz emektar, genç düşüncelere sevgilerimi sunuyorum. Kadınlarca 'yılın annesi' seçilmiş bir 'baba'yım. Yazar: Ben de sizin gibi okuyucumuza sevgilerimi sunuyorum; ama kadınlar tarafından, 'yılın annesi' seçilmiş 'baba' durumunu da vallahi anlamış değilim. Okur: Bir yazınızdan sonra karar verdim. Ben de gidip köyden kız alacağım. Gözümüzü açtığınız için size teşekkür ederim. Yazar: Aman sevgili okuyucum, köyden kız alacağım diye sakın ola ki kandırılıp gelmeyin! Geçenlerde bir arkadaşım Tekirdağ'ın Saray İlçesi'nden bir kızcağızla nişanlandı. Kız, köylü ama şehirli kadınları gibi! İlla koltuk takımlarını 'İstikbal' den alacağız diye tutturmuş. Bizim arkadaşımızın da maddi durumu bu aralar pek parlak değil. Arkadaşımda demiş ki: 'Eski mobilyalar senin neyine yetmez?' Vay efendim, sen misin bu lafı söyleyen? Kız yüzüğü arkadaşımın kafasına atmış. Benden söylemesi. Okur: '250 kontör' başlıklı yazınızı okudum. Hazır kartlılardan bahsetmişsiniz. Peki bizim gibi faturalı hatların günahı ne? Yazar: Sevgili okuyucum, o zaman siz de derhal hazır karta geçin. Okur: Eskiden köşe yazılarını pek okumazdım. Ama sizin köşeniz ben de tiryakilik yarattı. Hangi konuyu şöyle bir el atmış. Bizim dilimizle nasıl yorumlamış? diye okuyorum. Size teşekkür etmek istedim. Yazar: Elimden geldiğince sizin düşüncenizi, sizin dilinizle yazmaya çalışıyorum. Gazeteler halk için yapılır. Yazılar ise sizin kolayca anlamanız ve rahat okumanız için yazılmalı. O nedenle Takvim ailesi olarak, 'halkınkendisinibulduğu' gazeteyi her gün çıkarıyoruz. Okur: Yazılarınızı çok cesurca buluyorum. Gelecek tepkilerden çekinmiyor musunuz? Yazar: Geyik bir laf vardır: 'Demirdenkorksaydık,trenebinmezdik!' Biz de o nedenle düşüncemizi açık ve seçik yazıyoruz. Nişantaşı yazarı olmadık ve bu saatten sonra da olmayız inşallah. Ve Roosevelt'in sözü ile yazımızı noktalayalım: "Ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan yeğdir."