Sahiplenme
Yaşlı bilge, genç çekirgesine sorar: "Bir kölenin en çok istediği şey nedir?" Yüreği daima kaybedenlerden yana atan genç çekirge yanıtlar: "Özgür olma!" Yaşlı bilge, "İyi düşün" der. Genç çekirge, ısrar eder: "Bir kölenin en büyük isteği özgür olmaktır." Yaşlı bilge yumuşak bir sesle, son sözünü söyler: "Bir kölenin en çok istediği şey, zannedildiği gibi özgür olmak değil, bir köle sahibi olmaktır." Genç çekirge düşünür: "Acaba bu nedenle mi, kadınlar hep kendilerini sahiplenecek bir erkek istiyorlar?" İşte böyle sevgili okuyucularım. Genç çekirge sonunda böyle bir kanıya varıyor. Şimdi de böyle yazıyor. Bir kadın, bir erkekten kendisini sahiplenmesini istiyor. Erkeğin kendisine ait olmasını istiyor. Erkeğin kendisini kıskanmasını istiyor. Erkeğin çoğu şeyine karışmasını istiyor. Belki bu yazdıklarım "seks partilerinde eş değiştiren eşler için değil"; ama sokaktaki kadınlar bunu istiyor. Sokaktaki çoğu kadın göğsünü gere gere bağırıyor: "Filanca erkek benim sahibim." Çünkü bu filanca erkek, falanca bir erkek değil onun için. Sevdiği erkek... Başka kadınlardan kıskandığı erkek. Kadın bunu söylerken havanda su dövmüyor. Kıskançlığın aşka özgü düşünceler olduğunu biliyor. Sevmenin bir tek şey olduğunu biliyor. Sahiplenmenin güzel bir duygu olduğunu biliyor. Her şeyden önemlisi kendisini iyi hissediyor. Bir düşünün! Eskiden kadınlar neyin mücadelesini veriyordu? Özgür olmanın. Sokağa çıkmanın. Kıskanç bir kocaya sahip olmamanın... Şimdi neyin mücadelesini veriyor peki? Özgürlüklerini kısıtlayacak ve kıskanacak bir erkeğe sahip olmanın! Kadın, giydiği mini eteği üzerinden çıkartıp "Bu halinde ne böyle? Seni bu halle dışarı salmam!" diyecek bir erkeğin özlemini çekiyorlar. Günümüzde artık bunu diyecek olan erkeğin elini öpüyorlar. Taksim Meydanı'na neredeyse heykelini dikecekler. Ama gelin görün ki; artık erkeklerde "modern!" yaşamın uşakları oldular. Onlar daha da özgür olacaklarına, köle oldular. "Erkeklik duyguları" cımbızla çekilip alınmış gibi. Kadınlar şimdilerde maço erkeğin özlemini çekerken, onlar da maçoluğu inkara başladılar. Maço erkek, kadınını döven erkek değil ki! Maço erkek, kadına zulüm yapan erkek değil ki! Maço erkek, sevdiği kadını kıskanan erkektir! Ondan hesap soran erkektir! Ona, "Allah'ına kadar seviyorum kız seni" diyen erkektir. Ama nerdeeeee? Çünkü maçoluk son günlerin deyimiyle kıroluk oldu. O zaman da yaşasın "çıtkırıldım erkekler!"