Evli erkeğin çekiciliği Vallahi yakında başımıza taş yağmasa iyi. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Daha bundan 10 yıl öncesine kadar bir gerçek vardı. Evli adamlarla iş tutmak, genç kadınlara yakışmazdı. Evli adamların piyasa değeri sıfırdı. Sonra gel zaman, git zaman, evli adamların bir anda piyasa değeri tavan yaptı. Bekar kadınların gözdesi, evli adamlar oldu. Geçen gün bir kadın arkadaşım dedi ki: "Akıllı bir kadın, evli erkekle birlikte olur." Gözlerim yuvalarından fırladı. "Neden?" diye sordum. "En güzel ve rahat ilişki onlarla yaşanıyor" dedi. Sonra başladık tartışmaya. O tartışmadan sonra "gerçeğin ta kendisini!" gördüm. O kadın arkadaşıma hak vermediğim değil. Neden hak verdiğime gelince Birincisi: Genç bir kadın, evli bir erkekle birlikte olduğu zaman, kendisine daha fazla değerin verildiğine inanıyor. Çünkü anı yaşadıkları için 'zaman' güzel geçiyor. İkincisi: Kadın, birlikte olduğu erkeğe hesap vermiyor. Erkekte hesap soramıyor. Çünkü erkek evli olduğu için, zaten kendisini defolu bir mal gibi görüyor. Sesini çıkaramıyor. Ne zaman ağzını açıp hesap sormaya kalksa, kadının vereceği cevap hazır: "O zaman o kadınla boşan, benimle evlen." Üçüncüsü: Erkek mecburen akşamları eve erken dönmek zorunda. O genç kadın için ise, o saatten sonra 2'inci bir hayat başlıyor. Gecenin geç bir vaktine kadar, arkadaşları ile serbestçe gezip tozabiliyor. Dördüncüsü: "Bu saate kadar neredeydin be kadın?" diyen erkeğin muhabbetine maruz kalmıyor kadın. Beşincisi: Kadın, erkeğin evli olmasını ona karşı bir silah olarak kullanıp, her türlü etinden ve sütünden faydalanabiliyor. Duygu sömürüsü çok fazla. Altıncısı: Kadın, evli bir erkekle birlikte olduğu için, başka bir kadından intikam almış oluyor. İşte böyle sevgili okuyucularım... Benim de anlamadığım ise şu: "İster kadın olsun, ister erkek. İnsan sevdiğinin yanında hep onunla birlikte olmak ister. Ne bileyim, geceleri ona sarılarak uyumak istersin." Ama dedim ya... Ben de oturmuş saf saf, neyin nasıl olmasını gerektiğini yazıyorum. Ve sonra o genç kadınlara bakıyorum. Bir taşla altı tane kuş vuruyorlar. Şimdi özgür bir hayat yaşamak varken; bu zihniyetteki hangi kadın, birlikte olduğu erkeğe hesap vermek ister ki? Ama her şeyin bir bedeli de yok değil. Mutluyum ama hüzünlüyüm. Cinselliği yaşıyorum ama yalnızım. Ama ben, o evdeki kadınlar için yanarım. Oturup üstüne de iki damla gözyaşı patlatırım. Garibimin kadının "suçu günahı ne?" diye de hayıflanırım.
Vallahi yakında başımıza taş yağmasa iyi. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Daha bundan 10 yıl öncesine kadar bir gerçek vardı. Evli adamlarla iş tutmak, genç kadınlara yakışmazdı. Evli adamların piyasa değeri sıfırdı. Sonra gel zaman, git zaman, evli adamların bir anda piyasa değeri tavan yaptı. Bekar kadınların gözdesi, evli adamlar oldu. Geçen gün bir kadın arkadaşım dedi ki: "Akıllı bir kadın, evli erkekle birlikte olur." Gözlerim yuvalarından fırladı. "Neden?" diye sordum. "En güzel ve rahat ilişki onlarla yaşanıyor" dedi. Sonra başladık tartışmaya. O tartışmadan sonra "gerçeğin ta kendisini!" gördüm. O kadın arkadaşıma hak vermediğim değil. Neden hak verdiğime gelince Birincisi: Genç bir kadın, evli bir erkekle birlikte olduğu zaman, kendisine daha fazla değerin verildiğine inanıyor. Çünkü anı yaşadıkları için 'zaman' güzel geçiyor. İkincisi: Kadın, birlikte olduğu erkeğe hesap vermiyor. Erkekte hesap soramıyor. Çünkü erkek evli olduğu için, zaten kendisini defolu bir mal gibi görüyor. Sesini çıkaramıyor. Ne zaman ağzını açıp hesap sormaya kalksa, kadının vereceği cevap hazır: "O zaman o kadınla boşan, benimle evlen." Üçüncüsü: Erkek mecburen akşamları eve erken dönmek zorunda. O genç kadın için ise, o saatten sonra 2'inci bir hayat başlıyor. Gecenin geç bir vaktine kadar, arkadaşları ile serbestçe gezip tozabiliyor. Dördüncüsü: "Bu saate kadar neredeydin be kadın?" diyen erkeğin muhabbetine maruz kalmıyor kadın. Beşincisi: Kadın, erkeğin evli olmasını ona karşı bir silah olarak kullanıp, her türlü etinden ve sütünden faydalanabiliyor. Duygu sömürüsü çok fazla. Altıncısı: Kadın, evli bir erkekle birlikte olduğu için, başka bir kadından intikam almış oluyor. İşte böyle sevgili okuyucularım... Benim de anlamadığım ise şu: "İster kadın olsun, ister erkek. İnsan sevdiğinin yanında hep onunla birlikte olmak ister. Ne bileyim, geceleri ona sarılarak uyumak istersin." Ama dedim ya... Ben de oturmuş saf saf, neyin nasıl olmasını gerektiğini yazıyorum. Ve sonra o genç kadınlara bakıyorum. Bir taşla altı tane kuş vuruyorlar. Şimdi özgür bir hayat yaşamak varken; bu zihniyetteki hangi kadın, birlikte olduğu erkeğe hesap vermek ister ki? Ama her şeyin bir bedeli de yok değil. Mutluyum ama hüzünlüyüm. Cinselliği yaşıyorum ama yalnızım. Ama ben, o evdeki kadınlar için yanarım. Oturup üstüne de iki damla gözyaşı patlatırım. Garibimin kadının "suçu günahı ne?" diye de hayıflanırım.
