Zaman aşımı
Yukarıda bahsettiğim durumla ilgili hakim, avukat, savcı arkadaşlarımla konuşuyorum. Hepsi ağız birliği etmişçesine kapsamlı bir adalet reformundan bahsediyorlar. Aynı fikirde oldukları bir başka konu da yargının bağımsız olmayışı. "Adalet Bakanı'nın başkanlık ettiği bir Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu var oldukça yargının bağımsız olmasını beklememek lazım" diyorlar. İktidar partisinden bir milletvekilinin veya yakınının üzerine giden savcının yeri hemen değiştiriliyor. Nerede kaldı o zaman bu adalet? Bir süre önce kıyametler kopmuştu Tuzla'da bulunan zehirli varillerle ilgili. Gömen yakalandı, gömdüren yakalandı, atıkların hangi firmaya ait olduğu belirlendi. Peki ne oldu sonra? Geçen gün tüm sanıklar beraat ettiler. Neymiş, ilgili yasa maddesi suçun işlendiği tarihte yürürlükte değilmiş. Yani bu adamlar bilseler o yasayı gömmeyecekler varilleri. Deprem davaları hala sürüyor. Üzerinden yedi sene geçmiş. Kimisinde bilirkişi hala fikir belirtmemiş, kimisinde bilirkişi raporunu vermiş ama mahkeme kararı verememiş. Peki ne oluyor şimdi? Zaman aşımı devreye giriyor. Zaman aşımı ne demektir? Git 10 liraya yapacağın binayı iki liraya yap. Bina dandikliğinden dolayı çökünce paralarla yurt dışına kaç. 10 sene bekle. Sonra geri dön. Nasıl olsa zaman aşımı var. İnsanların hayatına kast etmek ile ilgili bir suçta zaman aşımı olur mu? Olmaması lazım. Ama bizim memleket olarak hayatımız zaten hep böyle geçmiyor mu? Zaman aşımı, çağ atlama, altın gol atma. Yaptıkça bu hareketleri, habire faule maruz kalan biz oluyoruz. Ama hakem düdük çalmıyor. Çünkü zaman aşımına giriyor bize yapılan fauller.