250 kontör 250 kontör Geçen akşam Taksim'e yolum düştü. İstiklal Caddesi'nde yürürken bir arkadaşıma rastladım. Ayaküstü hoşbeş sohbet ettik. Baktık konuşacak çok şey var. Kendimizi bir mekana attık. Sohbet sohbeti açtı. Bir ara arkadaşım lavaboya gitti. Cep telefonu masasın üstünde duruyordu. Gayri ihtiyarı olarak telefonla oynarken, rehber menüsü karşıma çıktı. Başladım isimleri karıştırmaya. Dikkatimi çeken bir şey oldu. Kadın isimlerinin karşısında 19, 21, 23 gibi numaralar yazıyordu. Pek bir anlam veremedim. "Allah, Allah" dedim. "Bu rakamlar ne ola ki?" diye düşündüm. Neyse Arkadaşım geri döndüğünde merakımdan ona sordum. Güldü. Dedi ki: "O rakamlar, çıtır kızların yaşları." Arkadaşım 50 yaşlarında. "Bu kızlarla ne işin var?" diye sordum. Başladı anlatmaya. Bir taraftan arkadaşımı dinlerken, diğer taraftan yıllar önce barmenlik yaptığım günlere geri döndüm. Sene 1992. Üniversitede okuyorum. İngilizcemi geliştirmek için Sultanahmet'te bir otelin barında, barmen olarak çalışmaya başladım. O yıllar Laleli'nin en cafcaflı dönemi. Dolarlar havada uçuşuyor. Otelin alt tarafında üniversitenin bir kız yurdu var. İsim vermeyeyim. Bilenler bilir zaten. Barda, sonradan parayı bulmuş o ayı erkeklerin yanında gencecik kızlar. Adamlar konuşmayı bile bilmiyor. Viskiyi, portakal suyu ile içenler var. Gerisini siz tahmin edin. Öğrendim ki meğerse bu 'genç ve düzgün kızlar!', üniversite öğrencisi kızlarmış. Para karşılığı o 'zırtapoz!' adamlarla yatıyorlarmış. Önce inanamadım. Daha doğrusu inanmak istemedim. Çünkü o kızlardan bir-iki tanesini gayri ihtiyari olsa da okulda görmüşlüğüm vardı. Havalarından geçilmiyordu. Sonradan öğrendim ki kendilerini zengin aile kızları olarak tanıtıyorlarmış. Giyim kuşam o biçim tabii. Kim kimin ne yaptığını nereden bilsin. O akşam arkadaşımı dinlerken yine şaşırdım. "Bu iş bu kadar ucuzladı mı?" diye sordum. Ucuzlamış sevgili okuyucularım. Hatta ayağa bile düşmüş. O kadınların isminin karşısındaki rakamların ne olduğunu anlamayanlar için yazayım. O kızlar çeşitli üniversitede okuyan kızlarmış. Arkadaşım, o kızlardan birisiyle tanışmış. Onunla birlikte olmuş. Hem de 250 kontör karşılığı. Gencecik kız sudan ucuz. Hazır kartının kontörü bittiğinde arkadaşımı arıyormuş. "Bana kontör gönderir misin?" diyormuş. Arkadaşım da o kıza kontör gönderiyormuş. Kız önce teşekkür ediyormuş. Sonra ise gelip evde hesaplaşıyormuş! Öyle öyle derken arkadaşım bir bakmış ki, çevresini genç üniversiteli kızlar sarmış. Gönder kontörü o kızların cebine, gelsin o kızlar senin evine. Arkadaşım şimdilerde o kızlardan usanmış vaziyette. Diyor ki: "Kalp hastasıyım. Doktor heyecanlı şeylerden kaçınmamı söyledi. Ne yapacağımı bilmiyorum?" Vallahi ben de artık ne yazacağımı bilmiyorum sevgili okuyucularım. 250 kontöre bitmiş bu iş!
250 kontör Geçen akşam Taksim'e yolum düştü. İstiklal Caddesi'nde yürürken bir arkadaşıma rastladım. Ayaküstü hoşbeş sohbet ettik. Baktık konuşacak çok şey var. Kendimizi bir mekana attık. Sohbet sohbeti açtı. Bir ara arkadaşım lavaboya gitti. Cep telefonu masasın üstünde duruyordu. Gayri ihtiyarı olarak telefonla oynarken, rehber menüsü karşıma çıktı. Başladım isimleri karıştırmaya. Dikkatimi çeken bir şey oldu. Kadın isimlerinin karşısında 19, 21, 23 gibi numaralar yazıyordu. Pek bir anlam veremedim. "Allah, Allah" dedim. "Bu rakamlar ne ola ki?" diye düşündüm. Neyse Arkadaşım geri döndüğünde merakımdan ona sordum. Güldü. Dedi ki: "O rakamlar, çıtır kızların yaşları." Arkadaşım 50 yaşlarında. "Bu kızlarla ne işin var?" diye sordum. Başladı anlatmaya. Bir taraftan arkadaşımı dinlerken, diğer taraftan yıllar önce barmenlik yaptığım günlere geri döndüm. Sene 1992. Üniversitede okuyorum. İngilizcemi geliştirmek için Sultanahmet'te bir otelin barında, barmen olarak çalışmaya başladım. O yıllar Laleli'nin en cafcaflı dönemi. Dolarlar havada uçuşuyor. Otelin alt tarafında üniversitenin bir kız yurdu var. İsim vermeyeyim. Bilenler bilir zaten. Barda, sonradan parayı bulmuş o ayı erkeklerin yanında gencecik kızlar. Adamlar konuşmayı bile bilmiyor. Viskiyi, portakal suyu ile içenler var. Gerisini siz tahmin edin. Öğrendim ki meğerse bu 'genç ve düzgün kızlar!', üniversite öğrencisi kızlarmış. Para karşılığı o 'zırtapoz!' adamlarla yatıyorlarmış. Önce inanamadım. Daha doğrusu inanmak istemedim. Çünkü o kızlardan bir-iki tanesini gayri ihtiyari olsa da okulda görmüşlüğüm vardı. Havalarından geçilmiyordu. Sonradan öğrendim ki kendilerini zengin aile kızları olarak tanıtıyorlarmış. Giyim kuşam o biçim tabii. Kim kimin ne yaptığını nereden bilsin. O akşam arkadaşımı dinlerken yine şaşırdım. "Bu iş bu kadar ucuzladı mı?" diye sordum. Ucuzlamış sevgili okuyucularım. Hatta ayağa bile düşmüş. O kadınların isminin karşısındaki rakamların ne olduğunu anlamayanlar için yazayım. O kızlar çeşitli üniversitede okuyan kızlarmış. Arkadaşım, o kızlardan birisiyle tanışmış. Onunla birlikte olmuş. Hem de 250 kontör karşılığı. Gencecik kız sudan ucuz. Hazır kartının kontörü bittiğinde arkadaşımı arıyormuş. "Bana kontör gönderir misin?" diyormuş. Arkadaşım da o kıza kontör gönderiyormuş. Kız önce teşekkür ediyormuş. Sonra ise gelip evde hesaplaşıyormuş! Öyle öyle derken arkadaşım bir bakmış ki, çevresini genç üniversiteli kızlar sarmış. Gönder kontörü o kızların cebine, gelsin o kızlar senin evine. Arkadaşım şimdilerde o kızlardan usanmış vaziyette. Diyor ki: "Kalp hastasıyım. Doktor heyecanlı şeylerden kaçınmamı söyledi. Ne yapacağımı bilmiyorum?" Vallahi ben de artık ne yazacağımı bilmiyorum sevgili okuyucularım. 250 kontöre bitmiş bu iş!
