Batan gemi malları
Annelik duygusunu hiçbir haklı neden, para karşılığı patronun yatak odasına atamazken, tartışmanın çemberi büyüyor. Hani şu, "Çocuğunuz hastaysa, onu kurtarmak için patronunuzun altına yatar mısınız?" sorusu... Peki, bir anneyi en zayıf yerinden yakalayan adaletsiz ankete karşılık, bir işadamının namussuzluğunu ortaya çıkaran anlayış neden sorgulanmıyor? "Böyle bir pisliği ne yaparsınız?" sorusu niye yok? Çünkü düzen, paranın her istediğini yaptıracak kudreti temsil edenlerin elinde. Onların ağzının suyu akıyor bu cevaplara. Salya sadece hayvandan akmıyor!
***
Sakladığımız bütün kutsal emanetlere ihanet etmek, öylesine ucuz ki artık. O yüzden bekledikleri cevapları alacakları ünlü yıldızlara soruyorlar soruyu. "Anne olsanız, böyle bir teklifi kabul eder misiniz?" Ha lüks otomobilin koltuğu, ha işadamının kucağı! Ne cevap bekliyordunuz ki! "Elbette yatarım!"
***
Böyle bir meseleyi hayra yormakla, çocukların aklını çimdiklemek arasında kaç adımlık mesafe var acaba? Onu düşünecek zarafet, ekrandaki sunucularda ne gezer? Annelik direncine bile el koyan bu ihanet konvoyu, televizyonlarda ve gazetelerde önüne katanı götürmüyor mu?
***
Meseleyi çok net biçimde bağlamak istiyorum. Gazetelerin her zaman birinci sayfasında yer bulan güzeline, katıldığı bir davette para babası sordu. "1 milyon dolar karşılığı bir erkekle yatar mısınız?" Ünlü yıldız hiç düşünmeden cevap verdi. "Mümkün olabilir!" "Peki ya yüz dolara?" diye sordu para babası. Ünlü yıldız çılgına döndü. "Siz beni ne sanıyorsunuz?" Para babası gülümseyerek cevapladı. "Sizin ne mal olduğunuzu öğrendik de, şimdi iş pazarlığa kaldı..."
***
Sevdalandı türkü türkü Boşa çekti onca yükü Bir yangındı artık söndü Yorgun ömrüm Ne dostu var ne arkadaş Acılarla sarmaş dolaş Eriyor bak yavaş yavaş Solgun ömrüm Hala bir gönül yasında Yenik düştü kavgasında Tel örgüler arkasında Sürgün ömrüm Hakkı YALÇIN
***
Başbakan'a göre Avrupa Birliği için aceleye gerek yok. Masalın en gerçek sözü bu işte...