Yosunlu yürekler
Emekli bir vatandaş, esnaf ya da sanatkar olarak işyeri açarsa, 1 Ocak'tan itibaren destekprimi ödemek zorunda. Bir işçinin emekli olana kadar harcadığı ömrün karşılığında, önüne duvar örülmesi ilk değil. Son da olmayacak. Peki ya milletvekilinin emekli olanı? Onların haklarını belirleyen yasalar mevcut. Bu masalda sizlere yer yok. İşçinin, emeklinin kan ağladığı bir ülkede işçi ve emekli karşıtı partilerin iktidar olmasındaki çelişkiyi açıklayacak bir matematik uzmanı da yok.
***
Politikanın şölen sofralarında, işçiye insanlık dışı ücret. Emekliye destek primi. Politikacıya beş yıldızlı yaşam. Öğretmenlere, pazar sonlarında ezik domatesler... Bu ülkedeki vatandaşların, ezilmişliğe gösterdiği "sonsuz uyum yeteneğine" tam puan! Kendisine bu kaderi reva görenlere oy yağdıranlar, başına düşen taşların sebebini isyan ederek aramasın. Suskunluktan yüreği yosun tutanların, mahşere kadar gün yüzü görmemeleri doğal. O yüzden vergileri de işçi ve emekli ödeyecek. Destek primlerini de...
***
Adım gibi eminim ki... Yarın seçim olduğunda, kendi kaderlerini kendi elleriyle teslim edecek olanlar da yine emekliler ve işçiler olacaktır. Kendilerine inat!
***
Güneş batarken, çocukluğumuzun en güzel tekerlemesiydi. "Evlievine,eviolmayansıçandeliğine!" Politikanın görkemi, işçiyi, emekliyi o sıçan deliğinden hiçbir zaman çıkartmadı. Ama işçi ve emekli de, o delikten çıkmak için kılını kıpırdatmadı. Yalansa "Yalan" deyin!