Seks yapamama korkusu
Kadın, erkeğe acımasız. Zaman ise kadına. Erkek, kadına karşı koyamıyor. Kadın ise zamana. Tezatlıklarda işte bu noktada başlıyor zaten. Geçen gün bir grup insanın arasında kendimi buldum. Bir zamanların ünlü bir modacı kadını da vardı o grubun arasında. Bundan 10 yıl önce tabir yerindeyse 'taş gibi!' bir kadındı. Biliyorum, nice erkeklerin canına okumuştu. O yıllar, o kadın için 'har vurup, harman savurma' zamanıydı. Sonra beden yorgun düştü. Yorgun düşen bedenin o saatten sonra aklı çalışmaya başladı. Tıpkı o ünlü modacı kadının aklı gibi. Nereden gelip, nereye gittiğinin hesabını, kitabını yapmış anlaşılan. Ve o gün konuşmasının bir yerinde, hiç unutamayacağım o sözü ağzından çıkarıverdi. Dedi ki: "Hayatımın bundan sonraki döneminde seksle ilgili korkularım var. Bu zamana kadar birçok erkek üstümden geçti. Artık tek bir insanın benimle olmasını istiyorum. Bu insanın adam gibi biri olmasını istiyorum." Duyduklarıma inanamadım. Bir insan bu kadar mı kabuk değiştirir! Zaman meğerse nelere gebeymiş sevgili okurlarım. O anda unuttuğum bir şeyi hatırladım. Kadınların daha gençken bile birlikte olduğu erkeğe karşı o sözlerini: "Seninle birlikte yaşlanmak istiyorum." Meğerse kadınların belli bir yaştan sonra seks yapamama korkuları varmış. O yaştan sonrada anlaşılan 'ha deyince' erkek bulmak kolay olmuyor. Çünkü yaşam sana o saatten sonra seçici olmayı öğretiyor. Seçici olunca da cinsel hayatsız bir yaşam başlıyor. Ve arkasından da seks yapamama korkuları baş gösteriyor. Peki her kadının seks yapamama korkusu var mı? Hayır. Seks yapamama korkusu olan kadınlara dikkat ettiniz mi hiç? Bu kadınların çoğu zamanında 'ben özgürüm' diyen kadınlar. Öyleyse öteki kadınlar ne düşünüyor? Seks yapamama korkusu olmayan kadınların ise yalnızlık korkusu var. Genelliklede bu kadınlar daha çok 'aile kızı' dediğimiz tiplerden. Onlar için yalnızlık korkusunun tek bir ilacı var: "Bir koca." Kocayı bulan o kadınlar yalnızlık korkusunu aşabiliyor. Ama erkeği bulan o kadınlar seks yapamama korkusunu aşamıyor. Aslında 2 kadın da aynı. Sadece dünyaya bakışları ve aile yaşantıları farklı. Biri zamanında 'ben özgürüm' diyor. Bir diğeri 'benim değer yargılarım var' diyor. Ama yıllar sonra bu 2 farklı kadın, bir gün rüyalarında aynı kabusu görüyorlar. Bu kabusun adı: 'Korku.' Birinin seks yapamama korkusu oluyor. Bir diğerinin ise yalnız kalacağım korkusu. 2 korkuda gelip sonuçta bir erkeğe dayanıyor. Yalnız kalacağım mantığına sahip olan kadınları anlıyorum; ama o seks yapamama korkusu olan o ünlü modacı gibi düşünen kadınları hiç anlayamıyorum. O saatten sonra ve üstelik o yaşta, hayata yenik başlamak gerçekten çok zor olsa gerek. Ey zaman, sen nelere kadirmişsin? O ünlü modacı ne demişti? "Bu zamana kadar üstümden birçok erkek geçti. Artık adam gibi birisinin geçmesini istiyorum!"