Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı provası: Medeniyetler İttifakı
Müslüman Türkiye (Başbakan Tayyip Erdoğan) ile Katolik İspanya'nın (Başbakan Rodriguez Zapatero) eşbankanlığında yürütülen Medeniyetler İttifakı Girişimi, önemli bir proje. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, medeniyetler arasındaki gerilimi azaltmaya çalışan bu girişimin İstanbul Çırağan Sarayı'ndaki toplantısı dolayısıyla Türkiye'ye geldi. İran eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, Arap Birliği Genel Sekreteri Emir Musa, Nobel Barış Ödülü alan Güney Afrika Başpiskoposu Desmond Tutu, Katar Prensesi Sheikha Mozah Nasır Missned de söz konusu toplantı dolayısıyla İstanbul'daydı. Birleşmiş Milletler'in desteklediği bu toplantının kamuoyunda gerektiği gibi ilgi görmemesini, Yeni Şafak'ta Fehmi Koru eleştirdi. Nasıl ilgi görsün! Medeniyetler İttifakı'nın önemine inanan ve konuyla ilgili yazılar yazan benim gibi bir gazeteciye dahi haber verilmemişti. Elbette her gazete muhabir seviyesinde olayı takip ediyor ama, yorum yapan gazetecilerin dikkati çekilmeli ve çok önceden gelişmeler hakkında kendilerine bilgi aktarılmalıydı. Sanıyorum, AK Parti iktidarının tanıtım ayağı biraz topal. Medeniyetler İttifakı Girişimi, Tayyip Erdoğan'ın "Cumhurbaşkanlığı kariyerinin" de ilk adımlarını oluşturabilir. Günlük siyasçatışmaların üzerine çıkarak, uluslararası kişiliklerle birlikte barışa katkı sağlamak... Bu yüzden, "Keşke, Türkiye'deki toplantı daha büyük bir yankı uyandırsaydı" diyoruz. Açıklanan rapor, "Çatışmanın temeli, din ve kültürden ziyade siyaset" derken, doğru bir noktaya parmak basıyor. Ana eksen, Arap-İsrail çatışması. Bunun sebebi de dinler kavgası değil, Ortadoğu'daki topraklarda hükümranlık mücadelesi. Filistin sorunu halledilmeden, ne Müslüman ülkelerdeki İsrail ve ABD karşıtlığı sona erer, ne de terör eylemlerinin kökü kazınır. Filistin toprakları işgal altında, buna tepki olarak terör İsrail'de sivil halkı vuruyor. İsrail de "güvenlik" gerekçesiyle Filistin'deki sivilleri öldürüyor. Keşke Amerika Birleşik Devletleri, Medeniyetler İttifakı Girişimi Raporu'ndaki mesajı kavrayarak, gözü kapalı bir İsrail yandaşlığından sıyrılsa ve Ortadoğu'da barışın şartlarını hazırlayabilse. Halbuki Bush yönetiminde ABD, Irak'ı işgal etmek suretiyle çatışmayı daha geniş sahaya yaydı, istikrarı daha da bozdu. "Medeniyetler Barışı" projesinin dindar Tayyip Erdoğan'ın eşbaşkanlığında yürütülmesi, hem onun bu niteliği hem de partisinin dindar kitleleri temsil özelliği yüzünden isabetli bir tercih. Diyalog faaliyetlerine Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı bünyesinde önemli katkılar sağlayan Prof. Niyazi Öktem de davetliler arasındaydı. Çırağan'daki toplantıya renk katmak için folklorla karışık bir bale gösterisi de sahnelenmiş. Öktem, "Sadece bu gösteri dahi, Türkiye'de yaşanan değişimi gözler önüne seriyor" diyor. Biz Türkiye'de baleyi çok tartıştık. Bale kıyafeti, muhafazakâr kesimlere ters geliyordu. Oysa, pazartesi günkü toplantıda, Başbakan, bakanlar ve AK Partili milletvekilleri, çoğu belki de ilk defa bale seyrettiler. Niyazi Öktem'in işaret ettiği değişim buydu. Terör yüzünden, İslâm'ın hedef haline getirildiği bir dünyaya, İstanbul barış mesajları verdi: "Siyaseti aradan çekerseniz İslâmiyet ile Hristiyanlık'ın arasında bir kavga yoktur" denildi.