Dünyaya sadece ürün ihraç etmiyoruz. Ürettiğimiz sorunları da ihraç ediyoruz. Bulgaristan, liseli kızların başörtüsüyle okula gitmesini, üniforma söz konusu olduğu için kabul etmiyor. Ama üniversitede böyle bir sıkıntı hiç yaşanmıyordu. Türkiye'de okuyamayan tesettürlü genç kızlar, hem Müslümanlar'ın bulunduğu bir ülke, hem yakın, hem de ucuz olduğu için, toplu olarak Bulgaristan'ı tercih edince, orada da problem doğdu. Şimdi, Bulgarlar, "110başörtülüöğrenciüniversitedeokursa,laiklikeldengidermi?" diye kafa patlatıyor. Türkiye, başörtülü kızlarına yasakçı davranmasaydı, hiçbirinin aklına böyle bir soru takılmayacaktı. Özellikle yabancı ülke vatandaşı Türkler açısından İslâmiyet, kimliklerinin önemli bir parçası. Başörtüsüyle,İslâmi kimliklerinin vurgulanması, aradaki bağı güçlendireceği için, Türkiye Cumhuriyeti'nin memnuniyet duyacağı bir gelişme olmalıydı. Meselâ eskiden, "Türkisimleriniyasaklıyorlar,sünnetyaptırmıyorlar" diye kıyameti kopartıyorduk. Şimdi de, böyle bir yasak olmaması elbette bizim lehimizde. Ama, işi derinlemesine düşünmeden ele aldığımız için, işte Bulgaristan'a başörtüsü sorununu ihraç ettik. Bulgarlar'ın işine geliyor. Zira Türkler'in, kimliklerini kaybettikleri ölçüde, asimile olmaları kolaylaşacaktır.