Cumhurbaşkanı, Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Yasası'nı veto etmişti. Çünkü ortalama hayat süresinin 66 yıl olduğu bir ülkede, 65 yaşında emekliliğin "sosyaldevlet" ilkesiyle bağdaşmadığını ileri sürmüştü. Oysa, bütün medeni ülkelerde emeklilik yaşı, "Çalışankaçkişi,kaçemekliyibesliyor" hesabına göre tespit edilir. Aksi takdirde, açık, bütçeden karşılanır ve yükü bütün herkes taşımak zorunda kalır. Bütçede "transfer" kaleminde yer alan sosyal güvenlik kurumlarına kaynak aktarımı şöyle: 2000: 3.4 Milyar YTL; 2001: 4.7 Milyar YTL; 2002: 7.4 Milyar YTL; 2003: 15.7 Milyar YTL; 2004: 18.9 Milyar YTL; 2005: 21.4 Milyar YTL. 2000'den 2006'ya kadar sosyal güvenlik kurumlarına bütçeden aktarılan kaynak, Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 2.8'inden yüzde 4.4'üne yükseldi. AK Parti Hükûmeti kamu kesiminin gelirgider dengesini kurabildiği için, bütçe yıllardan sonra ilk defa fazla verdi. Peki, Cumhurbaşkanı, kamunun hesabını bozacak bir müdahalede bulunma hakkına sahip mi? Sosyal devletin çerçevesini kim çizecek? Anayasa Mahkemesi'nin böyle bir değerlendirme yapma yetkisi mevcut mu? Çankaya ve Anayasa Mahkemesi, IMF ile müzakereleri de yürütmeye talip olurlarsa, hiç şaşmayalım.