Ne yalan söyleyeyim, ben "zamanepezevenkleri" ni hiç bilmem..Eğriye eğri, doğruya doğru, bilmem abi.. Ha, "Eskizamanpezevenkleri.." derseniz eğer, o konuda icabında sabaha kadar muhabbet ederim evelallah.. Şimdi durduk oturduk yerde, haşa huzurdan ve dahi yüzünüze güller, "Bu'Pezevenklik..'lafıneredençıktı?" diye sual edecek olursanız.. Sabah gazetesi epey bir kaşıdı günler önce Tarlabaşı'nın randevuevleri ile dolu olduğunu, pezevenklerin etraflarda cirit attığını, semt halkının huzursuzluğunu falan, filan.. Pazartesi günü de televizyonların akşam ajanslarında birinciye haberdi, ahlak zabıtası tarafından toplanan pezevenkler ve birtakım kendilerince nam sahibi hatun kişiler.. Tanıdık yüzler, bildik isimler ve onların eski tabiriyle "Emraz-ıZühreviye" ye sevk edilmeleri.. Baktım, alınıp ahlak zabıtasına götürülen pezevenkler arasında internet yok.. Oysa benim bildiğim kadarıyla günümüzde en büyük godoş o.. Onda her tür kadın pazarlamaları sebil.. Bana bazı bazı gazetelerden, dergilerden birileri sorarlar, bu eski zaman pezevenklerini.. Hatta sevgili Yılmaz Çetiner, yeni çıkan anı kitabında paragraf edeceği o zamanın tedarikçi kısmını anlattırmıştı bana, daha taze taze.. Seyyarpezevenklik.. İmdi "Pezevenklik.." ya da "Dümbüklük" denildiğinde, ben ilk İstiklal Caddesi'nde, tam Taksim'e çıkışta bulunan Eftalupus Kahvesi'nin önünü mesken tutmuş, sürüsüne bereket o seyyar pezevenkleri anımsarım.. Cadde-i Kebir'de, yani İstiklal Caddesi'nde piyasa yapanlar, Eftalupos Kahvesi'ne gelmeden önce, pezevenklere bulaşmamak için karşı kaldırımı rota tutarlardı.. Yafu bunlar "Körkörparmağımgözüne.." aleni satış yaparlardı.. Polis arada bir topunu toplar alıp götürür, Sansaryan Han'daki Müdüriyet Binası'nda falakaya yatırır, kıçlarında cop idmanı yapar, eşek yükü sopa atar, ama ıhhh.. Eftalupos'un pezevenkleri, serbest kaldıktan sonra hemen aynı yerde işbaşında.. Hey gidi günler hey.. Onların arasında, acil servis kovalayanlar için sabaha kadar o köşede bekleşen nöbetçi pezevenkler bile olurdu.. Maksat vatandaşa hizmet.. Sonradan oradan, o pezevenklerden epey bey ve beyefendi çıktı.. Ben bilirim oranın dümbüklerinden hem para, hem nam, hem şan sahibi olan bazılarını.. Şimdi başta da söyledim ya, bana kalkıp eski zaman evliyalarını ya da türbeleri ve dahi türbedarları, kutsal emanetleri soracak değiller ya.. Herkes önünden yer.. Bu fakire de "godoş" kısmını soruyorlar işte.. Hiç yadsımam ve gocunmam.. Yiğidin hakkını yiğide vereceksin.. Ama yine laf bu eski zaman pezevenklerinden açıldığında bir gerçeği de izah etme durumunda kalırım: "Yafumuhterem,oeskizamanpezevenkleritamamda,hepsiçokgeçmiştekaldı.. Sengeçonlarıbirkalem..Günümüzebak..Günümüzde,önün,arkan,sağın,solunsobetekmilpezevenk..Amaöyle,amaböyletonlagodoş..Elinisallasanellisineçarpıyor..Güncellerietraflardaciritatarlarkenkimsallareskizamanİstanbulpezevenklerini?" Hay Allah, yine de eskiye bir merak.. LüksNermin.. Ben bu kadar yaş yaşadım, sorsalar ki "Pezevenkdenildiğindekimlerikürsüyeçıkartırsın?" diye, hiç yolu yok birinciye LüksNermin.. Abi, ismi üstünde Lüks Mama'ydı hani.. İsmi de öyle "Pezevenk", "Godoş" falan, filan değildi.. "RandevucuLüksNerminAbla" diye bilinirdi.. İnanamazsınız, devlet katında bile saygınlığı vardı.. Yabancı ülkelerden gelen ricala avrat bulurdu.. Daha sonralarının birçok ün, nam sahibi ismi, kadını, kısrağı, icabında onun tezgahından geçmişlerdi.. Hepsinin kulakları çınlasın.. 1950'li yılların İstanbul'uydu.. Ve ben "LüksNermin.." denildi mi duvardan duvara halılı, gayet loş ışıklandırılmalı, baby doll'lu kızların servis yaptığı, sermayelerinin vahşi avratlar olduğu bir koca ev anımsarım.. Hiç polis baskını yeme korkusu olmayan bir randevuevi.. O zamanlar Lüks Nermin'de iş tutmak, karizma sahibi olmak demekti.. Bu arada Madam Athena ile Madam Ceyno'yu da unutmamak gerekir.. Çok sevaplar almış madamlardılar.. 'Zurnik'diyebiri.. Gelelim Zurnik'e.. Günümüz pezevenklerinin 40 tanesini donunda çalkalayıp kanalizasyona atardı.. Dünya sonu bir deyyustu.. Tek kartviziti olan pezevenkti.. Birisinde "Adamınıbul.." diye yazardı.. Öbüründe "AsriKayınpeder" .. Babasının da kendisi gibi yaman bir pezevenk olduğunu söyler ve iftihar ederdi.. Yeşilçam'a senaryolar yazmış ve o zamanın filimlerinde de oynamıştı hani.. Şimdinin o yolun yolcuları, televizyonlarda oynuyorlar.. Ve bittabi sermayeleri de.. Ve de bana sorarsanız derim ki, "GünümüzİstiklalCaddesi'nebuhalleriyleenyakışanlarıEftaluposKahvesi'ninönündekieskininseyyarpezevenkleridir.." .. Zannımca uyar hani..