IMF anlaşması konusunda belirsizlikler giderek artıyor. Daha önce yerel seçimler öncesi imzalanacağına kesin gözüyle baktığımız IMF anlaşması zora girmiş gözüküyor. IMF ve hükümet arasında bütçe konusunda anlaşmazlıklar devam ediyor. IMF ekonomik daralma nedeniyle vergi gelirlerinde yaşanan düşüşten dolayı bütçe açığının büyümemesi için kamu harcamalarının kontrol altına alınmasını istiyor. Harcamalara kısıtlayıcı kurallar getirmek istiyor. Hükümet ise ekonominin daralmakta olduğu bir dönemde ve üstelik yerel seçimler öncesi kamu harcamalarının fazla kısılmasına razı olmuyor. Bütçe üzerindeki anlaşmazlıklar da bir türlü aşılamıyor. Taraflar arasındaki anlaşmazlığın uzaması ve IMF'den ihtiyacımız olan finansal kaynağı alamamız ne yazık ki ekonomimize zarar veriyor. 2009 zaten zor geçecek bir yıl. IMF'den kaynak alsak bile ekonomimiz yılın bütününde yüzde 1 düzeylerinde daralacak. P.tesi günü açıklanan sanayi üretimi rakamları ekonomideki daralmanın giderek derinleştiğini gösteriyor. Ekonomimizin belkemiği sanayi üretimi gecen yılın Kasım ayında yüzde 13 daralmıştı. Sanayi üretimi Aralık ayında da yüzde 18 küçüldü. Bu düzeylerde daralma 2001 krizinde dahi yaşanmamıştı. Üstelik Ocak ayında fabrikaların çok daha az kapasiteyle çalıştıklarını gördük. Bir başka ifadeyle, Ocak ayında 1991 yılından beri en düşük düzeyine gerileyen kapasite kullanım oranı sanayi üretiminin Ocak ayında da yüzde 15'ten fazla daralma yaşayacağına işaret ediyor. Özetle ekonomide işler pek iyi gitmiyor. Ekonomimizdeki daralmanın derecesini azaltabilmek için bir an önce IMF ile anlaşıp finansal destek almamız gerekiyor. Hem bankalar hem de özel sektör yurtdışından borç bulmakta ciddi şekilde zorlanıyor. Türkiye'ye gerek kredi gerek doğrudan yabancı sermaye gerekse de portföy yatırımı şeklinde giren yabancı sermaye kurumuş durumda. Bu açığı kapatmanın ve 2009 yılına düşen döviz yükümlülüklerimizi karşılamanın tek yolu IMF'den yüklü kaynak sağlamaktan geçiyor. Kaynak alsak bile yüzde 1 civarında daralmasını beklediğimiz ekonomimizin, kaynak alamamız halinde yüzde 4-5 mertebelerinde daralma yaşaması olasılığı çok yüksek. Piyasalar son döneme kadar, IMF anlaşmasının öyle ya da böyle yapılacağına inanıyordu. Ancak, son bir iki gündür yabancı yatırımcıların IMF anlaşması konusunda umutlarını yitirdiklerini ve Türkiye piyasalarında satışa geçtiklerini duyuyoruz. Dün İMKB'nin yüzde 5 civarında düşmesi ve kurdaki yükseliş piyasaların IMF anlaşmazlığını cezalandırmaya başladıklarını göstermekte. Önümüzdeki günlerde dış piyasalarda yaşanabilecek kötüleşme, bizim piyasalarımızı en sert etkilenecek piyasalar arasına sokar. IMF anlaşmasının bir an önce yapılmasını temenni ediyoruz.