Trabzonspor'un yıllardır Fenerbahçe'yi Saracoğlu Stadı'nda yenememesi karşılaşmadan önce BordoMavili takımda psikolojik bir baskı yaratabilirdi. Ancak genel kanaatin aksine Trabzonspor karşılaşmaya çok iyi başladı. Doğrusunu söylemek gerekirse son yıllarda Trabzonspor'u hiçbir büyük karşılaşmada bu kadar pozitif seyretmedik. Fenerbahçe maçında galibiyeti kaçıran taraf tek kelimeyle Trabzonspor'du. Fenerbahçe'nin kendi saha ve seyircisi önünde bu kadar ezildiği başka bir maçı bu sezon inanın hiç hatırlamıyorum. Fenerbahçe'nin, ilk yarının 10 dakikalık bölümünde Trabzonspor'un sol tarafından geliştirdiği ataklar ve de üretilen gol pozisyonları dışında maçın tek hakimi Trabzonspor'du. Öyle ki 22 oyuncunun en iyisi olarak Fenerbahçe'nin kalecisi Volkan'ı gösterirsek Trabzonspor'un bu maçta ne kadar etkili bir oyun ortaya koyduğu tartışmasız ortaya çıkar. Özellikle maçın ikinci yarısında öyle pozisyonlar var ki Gökhan, Umut, Colman, Selçuk ve Yattara daha akılcı olabilseler ya da bir başka deyişle, final paslarında isabet yüzdelerini artırabilseler çok farklı bir sonuç ortaya çıkardı. Dünkü maçta Trabzonspor'u rakibi karşısında etkin kılan en önemli silahı mücadele gücü. Sahanın her yerinde Fenerbahçeli bir oyuncu topu ayağına aldığı anda karşısında 2-3 Trabzonsporlu futbolcuyu buldu. Ayrıca saha içi yardımlaşmaları üst düzeyde olan Trabzonspor, rakibinin etkili silahlarını etkisiz kılmanın yanında kademeli bir savunma anlayışıyla Fenerbahçe'ye gol pozisyonu şansı bile tanımadı. Ancak Trabzonspor şanssızdı ve bir puanla yetindi. Ancak gelecek için çok iyi sinyaller verdikleri de bir gerçek.