Gazze'de acı bilanço her gün daha da yığılıyor yüreklere... Güneş her sabah hüzünle doğuyor ve emziği kana batmış çocuk suretleri geliyor akla hayale... Yardımlar yetmiyor, stoklar tükendi... İsrail'in yarım kalmış işini açlık, soğuk, ilaçsızlık, doktorsuzluk, bakımsızlık ve salgın hastalık yapabilir.
***
Türk medyası Gazze seferinde
İsrail tarafında ahret sorgu suallerinden sonra uzun yürüyüşümüz başlıyor. Tampon bölge 1.5 kilometre uzunluğunda bir kısmı tünel, bir kısmı patikadan oluşan yol. Buraya araç girmiyor. O yüzden tabanvayla ve yüklü yolardayız. Bereket, taşıyıcılar oldukça hatırlı meblağ karşılığı yardımcı oluyor.
Gördüğünüz fotoğrafların kronolojisi şöyle. Yaklaşık 20 gün kadar İsrail-Filistin (Gazze Şeridi) sınır kapısı Erez'de bekleyiş. Savaş Tepe adı takılan yerden bombardımanı izleyiş. Her gün her saat İsrail yetkililerine: "Açın şu kapıyı girelim. Biz gazeteciyiz" baskısı ve bitmek bilmeyen "yassah hemşerim" lafları.
Sonunda insafa geliyor ve
"Cuma sabah saat 08.00'den sonra açıyoruz gelin" mesajını gönderiyorlar. O gece yakın kent
Aşkelon'un
Dan Garden Oteli'nde mukim Türk basın mensupları sabaha kadar uyuyamıyoruz heyecandan. Sabah saat 06.30'dan itibaren yanımıza sadece yükte hafif, işlevde ağır ne varsa onları alıp sınır kapısı önünde kuyruğa giriyoruz. Toplu fotoğraf çektiriyoruz ki ne oluuur ne olmaz.
İşte görüntülerimiz bunlar. TRT, İHA, Habertürk, atv, Kanal 24 ekipleri ve Takvim adına ben. Gençler uçar gibi gidiyor da ben zorlanıyorum bu genç tempoya uymakta.