Sanki savaşları çıkaran başkasıymış gibi, gazeteler "Savaşlardan yılmış bir dünyanın umudu olarak Amerika'nın yeni başkanını gösterir.
Başkan'ın ilk günü, dünya siyasetinde yeni bir sayfa açılır.
Tarihi değiştirme masalıyla, kenar süsleri yapılır.
İlk siyahi başkan olması sebebiyle, dünyadaki ezilen ülkelerin safları doldurulur.
Amerika kanlı ellerini yıkar, altın bir ibrikle...
Dünya televizyonları, yeni bir starın gözünün içine düşer.


Başkan'ın ilk günü, dünyadaki ekonomik girdaptan çıkmanın formülleri çıkar ortaya.
Olası felaketlere sevecen bir maske takılır.
Gözden düşmüş diktatörlerin başının düşmesi ertelenir.
Dünyayı yöneten devletler arasında, danışıklı bir suskunluk panayırı düzenlenir.


Bush gibi birine bunca yıl tahammül eden dünya...
Bush gibi birinin, öldürdüğü çocukların hesabını soramayan ikiyüzlü dünya.
Obama'yı, Bush'tan ayıran özelliklerin listesini yayınlayacaktır elbet.
Ama geçmişin sorgulanmadığı bir dünyada, geleceği Obama'yla bulmak mümkün olmayacaktır.


O yüzden adı ne olursa olsun..
Senaryosu ne kadar masum yazılırsa yazılsın.


Amerika'da Başkan'ın ilk günü...
Dünyadaki barışın son günüdür.


Bedeninin yarısını vatana armağan eden askerler yargılanır da...
Memleketi soyan politikacılara dokunulmaz ya...
İşte size demokrasinin dayanılmaz hafifliği!