Sevgili Işık Hanım, beni etkileyen birkaç tane rüyam var. Kısa cümlelerle bunları anlatmak istiyorum. İlk rüyamda hayat amacım olarak gördüğüm işimde beni üzen engelleyen iki işi var. Ayten ve Elizabetta isimleri. Bir de Ayten'nin arkadaşı Goncagül var. Beyaz, mermer yapıda, Katolik kilisesine benzeyen bir yerdeyiz. Ben nehrin kenarındayım. Bir salla karşıya geçmem gerekiyor. İki tane bisiklet kiralamak istiyorum. Bunları seçmeye çalışıyorum. Ben toz yeşili olan bisikleti almalıyım diyorum ama içimden turuncu bisiklet geçiyor. Anneme soruyorum hangisi olduğunu. İkinci rüyamda; yol üzerinde Levent metrosu girişi var. Orada abim, dayım, ben ve bir kız çocuğu var. Daha sonra tünelin içindeki metro izlerine bakıyorum. Eşim yanımda duruyor. Küçük kızın kaybolduğunu söylüyorlar. Daha sonra da bulunduğu haberi geliyor. Kız çocuğu içine kapanık, küskün ve hiç konuşmuyor. Diğer rüyamda 1950'li yıllardayım. O zamanların elbisesi gibi beyaz bir elbise var üstümde. Belden kabarık bir kıyafet. Başımda kep gibi bir şapka ve elimde erik çiçeğinden yapılı bir çiçek var. Yanımda eşim var. Mermer kaplı bir yerdeki suyun içine elimi sokuyorum. Ne güzel erik kokuyor diyorum. Bir kadın bana bakıyor. Bu kişi kayınvalidem. (Bu arada 1950 yıllarında yaşamayı çok istemişimdir. O bayanlar gibi kibar, saygılı nazik olmak çok hoşuma gider.) Diğer rüyamda 29 Ekim günüymüş. Ben annemlerin oturduğu semtteyim. Eski bakkalımızdayım. Sürekli bir şeyler alıp yiyorum. Bakkal inşaat halinde. Derine doğru genişlemiş eski bakkal gibi değil. Öğrenciler var. Ben öğrenciler arasından zorla geçerek yeni aldığım koyu metalik mavi rengindeki jipe biniyorum. Bostancı'dan Küçükyalı'ya doğru gidiyorum. Ablam ve kızımı görüyorum. İçimde onlara karşı olumsuz düşünceler var. Nazar edecekler diye düşünüyorum. Sonra arabanın arkasına bir sokak köpeği biniyor. Önce yardım ederim diye seviniyorum ama sonra nasıl bakacağım diye endişeleniyorum. (Adı saklı)

Sevgili Rüya Dostu, annenin senin düşüncelerin üzerinde etkisi olduğu bir dönem yaşamışsın. O seni etkilemiş. Özellikle ruhsal büyümen ve içindeki bilgeliği içindeki gücü hayata geçirmen konusunda. Dolayısıyla annenle olan deneyimlere dışarıdan bakıp neler öğrenmen gerektiğini fark edebilirsin. İçindeki çocuk kırgın. Kendi içindeki çocuğa sevgi göstermeyi, özen göstermeyi öğrenmen lazım. Biraz sana küskün. Bir de 15 yaşında yaşadığın deneyimlere bir bak. Özellikle abinle ve dayınla olanlara. 15 yaşında yaşadığın deneyimler senin hayatında erkeklerle ilgili gelecekle ilgili bazı inançları düşünce kalıplarını oluşturmuş. Onları bir gözden geçir. 29 Ekim bayram biliyorsun. Biz bayramlarda özgür, mutlu oluruz. Hayatının her anını bir bayram gibi yaşamaya düşünmeye başla. Bir de 1950 tarihi önemli. Sen de o dönemdeki hanımlar gibi olduğunda öyle kibar ve anlayışlı insanları çekersin. Rüyana giren isimlerin anlamlarına bir bak. Ve o anlamları benim yorumlarınla birleştir.