Efes Pilsen yine yaptı yapacağını ve "
Türk Basketbolunun 100 Yıllık Tarihini" yazdırdı. Sahada ve dışında basketbola hizmet yarışını durmaksızın sürdürüren biracılar çok güzel derletip toparlattırmışlar
Resmi Tarihi. Almanak şeklinin verdiği kuruluğu bir başka
Sulu Tarih kitabıyla yakında aşarlar umarım. Onlar 32 yaşındalar, ben kırk yıldır bu işin içindeyim. Potanın kulisine doyum olmaz ve basketbolcu olmak gerçek ayrıcalıktır. Birileri anlatmalı perde arkasını. Sayfalar arasında dolanırken haliyle burnum sızladı.
***
Yıl 1975... Koçluğumdaki ODTÜ ilk yılında ligin dumanını attırıyor. Hızlı giriyor, sekizinci bitiriyoruz. O günlerin bu mücizesinin pay sahipleri
Yalım (Mehmet Ali) ve
Rüştü (Yüce) ağabeylerim ile
Osman (Erverdi) kardeşim bugün yoklar ve tarihlerini okuyamıyorlar. Ertesi yıl DSİ (
Aydın Örs oyuncuydu) maçından sonra topluca tekme ve yumruklarla hakemleri soyunma odasına kovaladığımızı biraz abartılı almışlar resmi tarihe... Güzel günlerdi onlar.
Yıl 1981... Rahmetli
Aydan Siyavuş kardeşim baş antrenör, ben yardımcısı. Sofya'da sırasıyla Bulgaristan, Romanya ve Yogoslavya'yı devirmişiz. Dikkat buyurun tenekeden tayyare takımlar değil bunlar. Sıra gelmiş Yannakis (şimdilerin Yunan Milli takım koçu) ve Gallis'li komşu ezeli rakip Yunanistan'a. Hakem FİBA'nın günümüz güçlü adamlarından Kotleba. Bizim takım ilk nesil 12 Dev Adam.
Erman Kunter üçlük atış kuralı yokken 33 sayı atıyor ve basketbolumuzun ilk ve tek altın madalyasını kapıyoruz.
***
Aynı 81-82 yılları Ankara'dayız ... İstanbul Bankası yılların Yenişehir'inin isim hakkını almış, Ankara'dan şampiyon takım yapma uğraşında. İki yıl koçluğunu yaptığım bu takımın "
üçü bir yerdelerine " bakar mısınız; Şimdi ki Federasyon Başkanı
Turgay Demirel,Federasyon başkanı adayı ve Futbol Federasyonu Başkan yardımcısı
Lütfü Arıboğan ve profesyonel koçların ilk beşine her zaman giren
Murat Didin . Onların yetişme, benim koçluğumun altın günleri. İkisiyle ODTÜ'de okudukları için ayrıca yakınlığım vardı. Üzerlerinde haklarım çoktur. Bunca yıldır onları basketbole kazandırdım mı kaybettirdim bir türlü karar veremiyorum.Yok yok şaka,
" Her çabanın en az üçte bir firesi olur " da demiyorum. Bugün bakış, görüş ve yaşamdan beklenti açılarımız farklı olsa da, her üçünü de nostaljik perspektifte seviyor, hocaları olduğum için kendimle iftihar ediyorum.