Kullandığımız otomobillerin muayeneleri belli dönemlerde yapılıyor. Muayenesi geçmiş araçlar eğer polislerce fark edilirse trafikten men ediliyor.
Peki bu muayene şimdiye kadar nasıl yapılıyordu? Çoğunuz biliyorsunuz. Muayene istasyonları var ve oralara gidilerek kuyruğa giriliyordu. Bu olması gerekendi...
Ama maalesef başka yöntemler de kullanılıyordu. Aracılara başvuruluyordu.
Diyelim ki, muayene ücrete 90 TL. Muameleciye 120 TL veriyordunuz. 1 ya da 2 gün sonra ruhsatınız muayenesi tamamlanmış olarak size geliyordu.
Hızlı biçimde işler yürüyordu.
Hatta aracı götürmeden ruhsat üzerinden muayene olduğu bile görülüyordu. Ne aracınız yoruluyordu, ne de siz...
Aracınızda eksikler varmış kimin umurunda! Siz o fazladan 30-40 lirayı verdiniz ya. Gerisi kolayca halloluyordu.
Televizyonlara, gizli kameralara yansıdı. Bu paranın bir kısmı 'hediye' olarak görevliye verilince arabaya bakma zahmeti de kalmıyordu.
Tabii ki, hepsi değil, dürüstçe çalışan, iş yapanlar çoğunluktaydı ama işlerin bir kısmı yıllarca böyle yürüdü.
Egzozu zehir saçan, frenleri zor tutan, ışıkları yanmayan, yürümesi bile zor araçlar yollara çıktı; insanlarımız boşu boşuna öldü. Sonra birden bu işler değişti.
Muayene istasyonları özelleştirildi.
Artık arabayı götürmeden muayene yaptırmak mümkün değil.
Ayrıca arabayı götürmek de yetmiyor. A'dan Z'ye her yeri inceleniyor.
Eksik varsa geri gönderiliyor ve yaptırılması isteniyor.
Bu işlemler de en az 45 dakika sürüyor. Tabi bekleme süresi de zahmet de artıyor.
Başlıkta dedik ya, ezberimiz bozulunca canımız da sıkıldı.
"Böyle muayene mi olur..." "Boşuna bakıyorlar..." "Gereksiz inceliyorlar..." İtirazlar çoğalmaya başladı.
Savaştan bile çok insanını trafik kazalarında kaybeden bir ülkede, bir aracın detaylı incelenmesi rahatsız etmeye başladı.
Hatta, koca koca odalar, federasyonlar açıklama yapıp bu detaylı incelemeyi eleştirdi.
Ne istiyorlar çözemiyoruz? Eskisi gibi el yordamıyla muayene olsun, hatta araçlara bile bakılmadan yollara salınsın, insanlarımız ölsün mü? Kuyruk, bekleme... Bu sorunlar çözülecektir. Personel artırılır, istasyon sayısı çoğalır çözülür.
Peki giden canlar, kopan kollar bacaklar nasıl geri gelecek?