Her yanı çayla kaplı Rize'nin "çay kaplıcaları" da olacak yakında. Böylece yaşamını çay üretimine odaklamış kentte alternatif doğacak.
Selam dostlar. Bugün Rize'deyim ve çoook keyifliyim. Aldığım istihbarat hoş çünkü. Yakında şahane bir şeyler olacak Rize'de. Turizm amaçlı olarak tıpkı Japonlar'daki gibi "yeşil çay kaplıcası" kurulacak. Vali bey çayın, ekonomiye daha fazla katkı sağlaması için bu projeye bel bağladıklarını belirtmekte. Gerçi önceki gün yeni kararnameyle değişen valiler arasında Rize Valisi Kasım Esen de var ama devlete devamlılık esastır, proje yürür sanırım. Yürüsün isterim çünkü sağlık turizmini gerçekten de pompalar bu proje. Bütün yumurtalarını aynı sepete koyar gibi... Malum yeşil çayda zengin antioksidan ve deri hücrelerinin yaşlanmasını geciktirici özellikte biyo kimyasal aktiviteler var.
YEŞİL ÇAYDA YENİ MARİFETİ İsveçli ve İspanyol bilim adamları, yeşil çaydan elde edilen kimyasalların, kanser tedavisi için üretilecek olan yeni ilaçlarda kullanılabileceğini açıkladı geçenlerde. İçinde epigallokateşin gallat adlı bir kimyasal varmış, kanser hücrelerini engelliyormuş. İşi bilenler diyor ki "Mademki kanser de riski düşürüyor öyleyse yeşil çay içindeki EGCG maddesi kemoterapi ilaçlarında da kullanılabilir. Ayrıca bu çaydan içen hamile kadınlar sorunsuz bir doğum gerçekleştirip sakat çocuk doğurma risklerini düşürürler." Japonlar bu çay kaplıcası işinden oldukça para kazanıyorlar. Rize'de zaten mevcut olan termal kaplıcalar bu amaca da hizmet ederse çift katlı kadayıf gibi olur yalan mı?
ELBETTE YAZACAĞIM Bir kentin damarlarında kan gibi çay dolaşıyorsa yazımın omurgası Rize ve çay olacak elbette. Hele özel sektörle yaşanan bazı sorunların dönüp dönüp üreticiyi vurması karşısında feryatlara nasıl kulak tıkarım ki. İşte çayın yanında kurabiye niyetine tabağa konan müstahsil derleri, dertleşmeleri... - Nedir mesele ağalar... - Mesele derin Savaş Bey. En başta kaçak çay olayı. - Öyle mi? - Maalesef. Bu olunca da özel sektörde stok artışı meydana geliyor. Ayrıca özel sektörde birkaç firmanın dışında markalaşma yok. Genellikle fasonculara çay satılıyor o yüzden fiyatlar çok düşüyor. Bu sorun diğer sorunlarla birleşince çay firmalarının büyük bölümü ya çayını satamıyor ya da satsa da uzun vadeli ve düşük fiyata satıyor. - Üreticiye de bu yansıyor sonunda. - Evet, bumerang etkisi yani. Bazı özel sektör firmaları üreticiye satın aldığı yaş çay karşılığında kuru çay veriyor. Bu kısa vadede çözüm gibi görünse de uzun vadede çözüm değildir. - Anlatın detaylarını? - Firmadan kuru çay alan üretici, bu çayı aldığı fiyattan daha ucuza, en fazla yüzde 60'ına satıyor. Bu da fiyatı oldukça düşürüyor. Bu durum hem üreticinin zarar etmesine, hem de piyasadaki çay fiyatının düşmesine neden oluyor. Firmalar da üreticinin düşük fiyata verdiği çay nedeniyle piyasadaki fiyat düşmesi sonucu fiyatını düşürmek zorunda kalıyor. Bazen zararına çay satıldığı bile oluyor.