Buralar şehir ve çevresi öyle bildiğiniz yerlerden değil. Kaptıkaçtı servisi yapar gibi 3-5 satırla anlatılmaz Rize....
İki başbakan çıkarmış kenti yazacağım yazmasına da nereden başlasam diye düşünmekteyim. İyisi mi önce çevresini yarın da kent içini anlatayım. Çevre deyip geçmeyin haa. Buralar öyle bildiğiniz yerlerden değil. Kaptıkaçtı servisi yapar gibi 3-5 satırla anlatılmaz bu Rize ve havalisi. Mesela bu Kaçkarlar ne yaman sıradağlar gurban. Rize'den tee Hopa'ya kadar filan yürüyor heybet heybet. Jilet keskini buzullar, göz mavisi göller, yeşil zengini ormanlar, deli akan dereler, bin çeşitli tabiat, sürüsüne bereket hayvan dolu her bir yan.
VERÇENİK DERELERİ En yüksek tepeleri baş döndürüyor yeminle. Söz timsali 3480 metreye, Altıparmak'a çık da bak ne oluyorsun. Kavran, Verçenik desen ona keza. Güney rotasından çıkış acuk daha kolay diye dağcı kardeşler hep orada kümeli. Bu gidişimde sis basmıştı da fazla net görünmedi gözüme bazı yerler. Ama açık havada da seyretmiştim evvelden. Hala bile bilgisayarımın ekran koruyucu resmi Ayder Yaylası'ndan. Kış yeni yeni göründü ya, kar vadileri yarım doldurmuş şimdilik. 2 ay sonra gel de bak ne kalır gerisine?
FIRTINA VADİSİ Gelelim esas muhabbete, Fırtına Deresi'ne. Cımbızla çekip çıkardım sanmayın. Diğer vadiler dururken niye Fırtına Vadisi'nin altını çizdiğimin sebebi var. Orası öyle bir müstesna yer ki WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından bile Avrupa'da acil korunması gereken 100 ormandan biri olarak ilan edilmiş. Özellikleri saymakla bitmez ama deneyeyim kısaca, Fırtına Vadisi'nde, Kaçkar Dağları ile birlikte 537 odunsu bitki, 136 kuş, 30 memeli, 21 sürüngen ve 116 endemik bitki türü var. Ayrıca Fırtına, Hemşin ve Çağlayan dereleri, her yıl Karadeniz'den iç kısımlara göç ederek yumurtadan çıktıkları yere yumurtlayan denizanalarının da yuvası. Eh daha ne olsun tabii yazarım burayı.