Fenerbahçe'nin bu sezon en zayıf noktası savunmasıydı. Fakat bu bölgede Arsenal maçıyla başlayan Galatasaray, Ankaraspor ve Ankaragücü maçlarıyla devam eden bir yükseliş söz konusuydu. Burada en büyük etken Lugano'ydu. Gerçekten iyi form tutmuş, taraftarın cesur yürek adını verdiği Lugano son haftalarda defansı toparlayan adam olmuştu. Dün yoktu, gene eskiye döndük. Bu kadar basit goller hele Avrupa Arenası'nda nasıl yenir anlamak mümkün değil. İlk golde Volkan çıkıyor topu Lisandro'nun önüne bırakıyor. Yasin hiç müdahele etmiyor adam golünü atıyor. Sonra taçtan bir top geliyor gene Yasin, topa müdahele edeceğine, top ele çarptı diye itirazda bulunuyor. Adam yine golünü atıyor... Herhalde Lisandro hayatında bu kadar kolay golleri başka takıma atmamıştır. Halbuki oyuna ne kadar güzel başlamıştık. Tribünler bayram yeri gibi cıvıl cıvıldı. Futbolcularda da belirgin bir istek sözkonusuydu. Emre nihayet istediği yere geçmiş birşeyler yapmaya başlamıştı. Gökhan sağ tarafı mükemmel kullanıyordu. Bu arada pozisyonlar buluyoruz. Daha 3. dakikada Gökhan'ın çıkardığı topu Alex 6 pastan dışarı atmasa belki de çok değişik şeyler yaşanabilirdi. Yine Gökhan'ın, Güiza'nın Carlos'un vurduğu toplar var. Bir tane de Edu'nun yüzde yüzlük kafayla kaçırdığı pozisyon var. Olmayınca olmuyor. Porto takımı mükemmel kapanıp çok hızlı bir şekilde, ders verecek nitelikte kontra atağı harika yapan bir takım. Fazla gelmediler ama her geldiklerinde de tehlike yarattılar. Gollerden başka, Volkan'ın çıkardığı bir de direkten dönen topları var. İstatistikleri de alt-üst ediyorlar. Skor 2-0 iken topla oynama yüzdeleri Fenerbahçe'nin lehine yüzde 55'e yüzde 45'di. Bu da futbolda topu çok ayağında tutanınn değil de, akıllı oynayanın kazanacağının göstergesidir. Top sizde fazla da kalabilir ama ileriye ve hızlı oynayanlar karşısında fazla şansın olmayabilir. Bunu ilk 45 dakikada açık bir şekilde yaşadık. Aragones ikinci devre Emre'yi çıkardı, Kazım'ı sağ kanada, Deivid'i de Emre'nin yerine çekti. Oyuna biraz dana haraket geldi. Kazım sağ kanadı iyi kullanmaya başlayınca rakibin üstüne gittik. İlk dakikada Güiza'nın boş kaleye kaçırdığı bir gol var. Daha sonra Kazım'ın attığı bir gol var. Fenerbahçe 2-0'dan sonra Şampiyonlar Ligi'ne vedasını biraz daha iyi futbolla yapmak istedi. Ama Porto gerçekten çok akıllı ve iyi kapanan bir takım. O kadar gelmek istememize rağmen bize dişe dokunur pozisyonlar bırakmadı. Kazım ile bulduğumuz gol tesadüftü. Geçen seneki Fenerbahçe ile bu seneki Fenerbahçe arasında büyük farklar var. İşler bu sene kötü gidiyor. Zico ile Şampiyonlar Ligi'nde 19 gol atan Fenerbahçe, bu sene 2 golde takıldı kaldı. Şu bir gerçek ki, ofansta problem bir türlü çözülmüyor. Bundan sonra bakalım neler olacak. İngiltere'den gelen haber bizi umutlandırdı. Şimdi bir ihtimal daha var o da UEFA'ya kalmak için Dinamo Kiev'i yenmek.