Bu Aragones'in işine akıl sır erdirmek mümkün değil. Ne yapmak istediğini hala anlayamadım, kimseye da anlatamadım. Koskoca F.Bahçe takımını tek santrfora mahkum etme hakkını kimden ve nereden alıyor, bunu bilmek isteriz. Ankaragücü, beraberliğe dünden razı Sahadaki oyuna bakınca Fenerbahçe beraberliğe Ankaragücü'nden çok daha fazla günlerden once razı. Yahu nasıl bir iştir bu. Yazlık maçtasın, mevsim kış. Bu kadar al gülüm ver gülümle bir 90 dakika nasıl tamamlanır, bunu oynayanlara ve oynatanlara sormak lazım. Yazımda hiç bir futbolcudan bahsetmeyeceğim. Ne Fenerbahçeli ne de A.Gücülü. Çünkü sahada adından bahsedilecek tek bir futbolcu yok. Hafta içinde şu maçın hakemi için ortalık resmen yangın alanına döndürüldü. Maç başladıktan bitene kadar kadar Ankaragücülü taftarlar başkan Cemal Aydın'a "İstifa!" diye bağırdılar. Demek ki Aydın, kendi camiasına yaranamamış. F.Bahçe de sanki MHK'ya yardımcı olmak için sahaya çıkmış gibiydi. Fırat Aydınus herhalde hayatında bu kadar basit ve kolay bir maç yönetmemiştir. 90 dakika boyunca iki takımın da tek bir pozisyon bile bulamadan bitirdiği bir maç olursa o maçın adı benim gözümde sadece şike olur. Elbette ki değildir ama, şu maçı bir kez daha seyredin, siz ne düşüneceksiniz ben merak ediyorum. 50 yıllık hayatım boyunca etliye, sütlüye dokunmadan seyrettiğim ya bir ya da iki tane maç vardır. Bu karşılaşma da onlardan birisi oldu. Biz burada eleştiri yapıyoruz, doğal olarak sizler de benden isim bekliyorsunuz. Demin yukarıda isim vermeyeceğim demiştim ama hadi onu da söyleyeyim bari. Be Aragones, takımın ofansif gücü sıfırken Maldonado'yu sahaya sürmekle ne düşündün? Ve Colin Kazım sana da bundan sonraki hayatında Fatih Terim'in çalıştırdığı takımlarda başarılar dilerim kardeşim. Senin bu futbolunla Fenerbahçe'de işin yok.