Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, PKK ile DTP'nin bölgede uyguladığı politikayı "Ne zaman bölgede demokratik irade güçlense, sivil toplum gelişse, insanlarımız hür iradeleriyle varlıklarını göstermeye çalışsa terör örgütü paniğe kapılıyor, terör atmosferi üreterek toplumda yılgınlık üretmeye çalışıyor. Terör örgütünün son dönemde eylemlerini sıklaştırmasının altında yatan en temel etken budur.
Eğer bugün Diyarbakır'ımızın bazı bölgelerinde dükkanlar kapalıysa, kepenkler indirildiyse bunlar neden olmuş? Tehditle. Şimdi bir taraftan demokrasiden yana olduğunu söyleyeceksin, bir taraftan demokratik hukuk devletinden yana olduğunu söyleyeceksin, öbür tarafta vatandaşın, esnafın, tüccarın ticaret yapma hakkını tehditle ortadan kaldıracaksın. Altını çizerek ifade ediyorum, uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, terör taşeronluğu yapan bir örgütün benim Kürt kökenli vatandaşlarımın, kardeşlerimin sözcüsü, temsilcisi olması asla söz konusu değildir" diyerek deşifre etti.

CEVAP SANDIKTA VERİLECEK
İç politikanın duayen isimleri (ak saçlılar) durumu şöyle yorumluyor: Bölge halkı, daha 15 ay önce, 22 Temmuz seçimlerinde AK Parti'ye büyük oy vererek, PKK ile DTP'nin tek temsilcisi ve sözcüsü olmadığını sandıkta ifade etmedi mi?
Halk şimdi DTP'nin elindeki belediyeleri de AK Parti'ye verme noktasında. PKK ile DTP, bugün tehditle halkın Başbakan Erdoğan'la buluşmasını engellese de, sandıkta buluşmasının önüne geçemeyecek.
Tehditle sindirdikleri, dükkanını kapattırdıkları, mitinglere gitmelerini engelledikleri halk, cevabını önümüzdeki yerel seçimde sandıkta verecek.