Son haftalarda kötü giden bir Arsenal ile, ligin başlangıcından bu zamana kadar kötü günler yaşayan Fenerbahçe karşılaşacak. Fenerbahçe'nin gruptan çıkamayacağını söylemiştim. Bunu takımın ağır futbol oynaması, yardımlaşmanın olmaması Aragones ile futbolcular arasında antrenör-oyuncu profesyonel ilişkisi dışında, insani ilişkinin çok az olduğumu gördüğümden söylemiştim.
Fenerbahçe, ligde 9, Şampiyonlar Ligi'nde 3, eleme maçlarıyla da 13 karşılaşma oynadı.
Bu görüntüye bakarak bu akşamki Arsenal maçından hiç umudum yok. Eskiden yabancılarla oynarken, nefret ettiğim kelimeler kulllanılırdı: "Yenildik ezilmedik" "Şerefli mağlubiyet aldık" gibi... Futbola şerefli mağlubiyeti hiç karıştırmadım. Arsenal'e hem içerde hem dışarda farklı yenileceğimizi söylemiştim. UEFA'ya kalma şansımızın da az olduğunu görüyorum. "Başkan ve yönetim kurulu" bir futbol takımını oluşturduktan sonra, antrenöre teslim eder. Bir antrenörün takıma katkısı yüzde kaçtır? Ya "yüzde 0" ya da "yüzde 50" den fazla...

DAHA ÖNCE GİTMELİYDİ
Bazen bu maçlara da bağlıdır. Ancak Aragones'in bir şeyler veremeyeceğini gördük. Kayserispor maçından sonra Yönetim Kurulu'na daha büyük facialar gelmeden Aragones'le yolların ayrılmasını söylemiştim. Aragones'in kulüple kontratı var. Şartlardan biri tazminat. Ancak hiçbir kontratın, (hukuk geçerli olmasına rağmen) işler mantıklı yürümezse, tatbikat şansı yoktur. Yönetim, yanlış yaptı. Aragones'le yollar Kayseri maçından sonra kesin ayrılacaktı. Tazminatını, parasını, pulunu bilmem. Onu da konuşarak kulüp fazla zarar görmeden, az parayla halledebilirlerdi.
Milyonlarca Fenerbahçeli büyük üzüntü içinde... Başkan ve yönetim kurulu üyeleri de büyük üzüntü içinde. Üzüntülerin büyümemesi için Galatasaray maçı kazanılsa bile, başkanın antrenör konusunda gerekeni yapması, bütün Fenerbahçeliler'in hem bayrama, hem de bundan sonraki maçlara umutla, keyifle girmesini temin edecektir...
Bir takım da işler kötü giderse, özellikle o takım büyük bir kulübün de içindeyse, üç gruptan birinin görevden ayrılması lazım. Futbolcuların tümünü gönderemeyeceğinize göre, iki grup kalıyor. Onlar da "yönetim kurulu ve başkan", "teknik direktör ile yardımcılarıdır". Bazen teknik direktörlerin yanlışı olmadan gittiklerini görüyorum. Ancak Fenerbahçe'de durum öyle değil. Teknik direktör yanlışları yapmaya devam ediyor. Hem de umursamıyor...
O halde onların içlerinde olan başkan ve yönetim kurulu yanlışı düzeltmezlerse kulübün sahipleri olan taraftarlar, kulübün işlerini yürüten başkan ve yönetim kuruluyla tüm gönül kapılarını kapatırlar. Bu da hiçbir Fenerbahçeli'nin arzulayacağı bir tablo değildir.