İstanbul'un ünlü mesire alanı Kağıthane'de sarayların, kasırların ve o meşhur derenin yani Osmanlının Cedvel-i Sim'inin hemen yanı başından geçen bir tren yolu olduğunu hiç aklınıza gelir miydi? Birkaç siyah beyaz fotoğrafla yola çıkan üç gönüllü, Kağıthane Belediyesi'nin de desteğiyle böyle bir hat olduğunu 2005 yılında ortaya çıkardı. İnşaat mühendisi Mert Sandalcı ve Prof. Dr. Emre Dölen'in yolu Antalya'da bir seminerde kesişir. Prof. Dr. Emre Dölen, Osmanlı döneminde yaşamış dedesinin fotoğraflarını bulmuştur. Dölen'in dede yadigarı fotoğrafları Kağıthane Demiryolu Hattı'nın çağımıza ulaşmış tek kanıtlarıdır. Tarih sevdalısı ve koleksiyoner Mert Sandalcı da bir sahafta gördüğü ve kendisine 'Avrupa'da bir yer' diye satılan fakat kendisinin bunların İstanbul'a ait olduğunu fark ettiği, 12 fotoğrafı bir gün işe yarayacağı düşüncesiyle saklamıştır. İstanbul'a gidince iki fotoğraf grubuna bir arada bakmayı kararlaştırırken Mert Sandalcı, Kağıthane Belediyesi Basın Danışmanı Hüseyin Irmak'ın da Kağıthane ile ilgili koleksiyon toparladığından bahseder ve böylece tarihe sevdalı grubun üye sayısı üçe çıkar. Irmak, Sandalcı ve Dölen, uzun araştırmaların ardından İstanbul'a kömür ve asker taşımak için inşa edilen ancak daha sonra kaybolan Haliç-Karadeniz Sahra demiryolu hattının sırrını 2005 yılında çözer. 2005 yılına kadar tarihin tozlu sayfalarına gömülen Kağıthane- Kemerburgaz demiryolu hattı, Kağıthane Belediyesi Basın Danışmanı Hüseyin Irmak'ın çabaları sonucu; İstanbul Şehir Planı içindeki yerini aldı. Yıllar önce unutulan bu hattın yenilenmesi ve kullanılır hale getirilmesi için büyük çaba sarf eden Kağıthane belediyesi, amacına ulaşmak için artık gün sayıyor. Hattın yenilenmesi ve kullanıma açılması için gerekli başvuruları yaptıklarını söyleyen Irmak, Anıtlar Kurulu'yla da bağlantıya geçmeyi ihmal etmemiş.