Böbrek taşları bazı durumlarda vücutta kalabilir. Ancak büyüyor, kanamalara ve ağrılara neden oluyorsa, cerrahi işlem mutlaka uygulanmalıdır.
Böbreğin içindeki taşın yeri ve büyüklüğü, tedavinin planlanması açısından en önemli bulgulardır. Böbreğin içinde küçük odacıklar vardır. İdrar etli böbrek dokusunda yapılarak bu odacıklara verilir. Taşlar da ilk olarak bu odacıkların dibinde oluşmaya başlar. Sonra bu odacıklar böbreğin havuzuna açılır. İdrar buradan sonra böbrekten çıkar. Üreter denilen 25 cm. uzunluğunda ve 6 mm. genişliğindeki boru şeklindeki yapıdan mesaneye doğru iner ve burada depolanır. Odacıkların dibinde oturan bir taşa müdahale gereksizdir. Böbrekte duran bir taşa müdahaleye ancak aşağıdaki durumlardan biri varsa gerek duyulur * Taş giderek büyüyorsa. * Fazla kanamaya neden oluyorsa. * Sık sık veya şiddetli ağrıya neden oluyorsa. * Böbrek içinde enfeksiyonu tetikleyip mikroplardan böbreğin zaran görmesine neden oluyorsa. * İdrarın böbrekten akışında tıkanıklık yaparak, böbrek dokusunun bir kısmında veya hatta hepsinde giderek hasar oluşturuyorsa. * Hasta tek böbrekliyse veya diğer böbrek de risk altında ise müdahale edilmesi lazımdır.
DÜZENLİ MUAYENE ŞARTTIR Diğer durumlarda, sadece izlemek yeterlidir çünkü bu taşların bir bölümü ömür boyu bile aynı kalabilir. Ama bazen de böbreğin bütün havuzunu ve odacıklarını dolduracak kadar büyüyebilir. Bunu da genellikle sessiz bir şekilde, pek belirti vermeden yapar. Bu yüzden küçük taşlarda bile yakın ve düzenli takip yapılması önemlidir. Böbreğe müdahale edildiği zaman amaç, taşların hepsinin temizlenmesidir. Özellikle üzerlerinde mikrop barındıran taşların temizlenmesi daha büyük önem taşır. Çünkü kalan küçük bir taş parçası bile, hem böbreğin kendisine hem de vücuda zarar verebilir. Böyle bir durum, mikropların kana karışmasıyla ve yüksek ateş yaparak olur. Özellikle böbrekte bir anatomik bozukluk söz konusu ise bu durum daha sık görülür.