Her hastalıkta veya kanserde olduğu gibi böbrek kanserini erken teşhis etmek çok önemlidir. Zamanında saptanan ve ameliyatı yapılan böbrek kanserli hastaların normal yaşama şansı, özellikle ilk hastalığın 10 yılında yüzde 100'e yakındır. Yani neredeyse hiç bir şey olmamış gibi hayatlarının sonuna kadar bu hastalığı unutabilirler. Tabii düzenli kontrolleri yapmak şartıyla... Ama maalesef bu şans, büyümüş tümörlerde veya yayılma durumunda belirgin olarak düşmektedir. Normalde iki tane eşit fonksiyon yapan böbrek vardır. Sağ ve solda, böğür denilen yan boşluklarda yerleşmişlerdir. Etrafları yağ dokusu ve bir zarla ayrı ayrı sarılmıştır. Böbrek dokusunda en sık görülen değişimler kistlerdir. Bunlar içi sıvı dolu ve büyük oranda zararsız yapılardır. Tersine, içinde sıvıdan çok doku olduğu görülen kitlelerin çoğunda da kanserli doku vardır. En sık görülen tip olan renal hücreli kanser yüzde 90 oranında rastlanır. Bunun için de değişik hücre tipleri olabilir. Böbrek havuzcuğunda vey daha çok mesanede görülen kanser tipi yüzde 10 kadardır. Çocukların böbreklerinde ise en sık Wilms tümörü görülür. Adenom veya angiomyolipom (damar, yağ ve kas tümörü) gibi iyi huylu tümörleri de vardır. Bunlar bazen kanama veya ağrı yaparak problem çıkarsalar bile hayati öneme sahip değildir.