Serap Keleşoğlu Atalık ve Ayşe Akça, maddi bir ihtiyaçları yokken başladılar pastacılığa... Şimdi kulağa sıradan bir hobi ya da zengin hanımların meşgalesi gibi gelse de, bu iki hanım 8 yılı geride bıraktı. Üstelik 'hobilerini iş edinerek' bayağı da bir yol kat ettiler....
Serap Keleşoğlu Atalık ve Ayşe Akça'nın bir araya geliş öyküsü bir hayli enteresan. Eşlerinin maddi kazançlarıyla geçinmek yerine üretmeyi seçen bu iki hanım, oğulları sayesinde tanışıp arkadaş oldu. Arkadaşlık öyle bir ilerledi ki, sonunda Keleşoğlu ve Akça birlikte iş hayatına atıldı. Ortaklığın zor olduğunu söyleyenlere inat, aynı mutfakta yılları geçirmeyi de başardılar. Serap Keleşoğlu Atalık, İstanbul doğumlu. İstanbul'un köklü ailelerinden birinin kızı. Güzel Sanatlar Akademisi Grafik Bölümü mezunu olan Keleşoğlu, üniversiteden mezun olur olmaz iş hayatına atıldı. Kendi ajansını kurarak mesleğinde epey bir ilerleme kaydetti. Ancak evlilik ve arkasından anne olmak, onu iş yaşamından uzaklaştırdı. Çocukları lise çağına geldiğinde boş vakti çoğalan Keleşoğlu, arkadaşlarının evlerini dekore etmelerine yardımcı oldu. Grafik bölümünde aldığı eğitimi kendi evinde verdiği davetlerde yemek sofralarına taşıyan Keleşoğlu, sonunda hobisini mesleğe dönüştürmeye karar verdi. Bu yolculuktaki yareni ise oğlunun sınıf arkadaşının annesi Ayşe Akça'dan başkası değildi. Ayşe Akça da Serap Keleşoğlu Atalık gibi İstanbul doğumlu... English High School'u bitirdikten sonra İngiltere'de 2 yıl yöneticilik okuyan Akça, 5 yıl da aktif olarak yönetici asistanlığı yaptı. Serap Hanım'la benzer bir kaderi paylaşan Ayşe Hanım da evlenip çoluğa çocuğa karışınca meslek hayatına nokta koydu. Taa ki Serap Hanım'la 'Sweetie'yi kurana dek. Yıllarca evlerinde misafirlerine birbirinden şık sofralar hazırlayan ikili, yeteneklerini de birleştirdi. Başarılı aşçılar olduklarını hem ailelerine hem de dostlarına kanıtlayan Ayşe Hanım ve Serap Hanım, Baltalimanı'nda kurdukları küçük mutfaklarında başladı iş hayatına. Keleşoğlu Ailesi'ne ait apartmanın altındaki sevimli butik pastanelerinde öncelikle yakın çevreleri için catering hizmeti verdiler. Üstelik hemen herkesten de büyük destek gördüler. Bir süre sonra geçmişte davetli olarak katıldıkları düğün ve davetleri düzenler hale geldiler. İstanbul sosyetesinin tanınmış ailelerine de hizmet verdiklerini belirten başarılı ikiliye, bu süreçte herhangi bir sıkıntı yaşayıp yaşamadıklarını sorduk. Ayşe Hanım'ın deyimiyle 'Sweetie'nin konuşmacısı Serap Hanım, hiçbir zorluk yaşamadıklarını belirtti ve şöyle devam etti: "Önceleri davetli olduğumuz düğünlerde, önlükleri tuvaletlerimizin üzerine geçirip pasta kesiyoruz. Çünkü yaptığımız işi ciddiye alıyoruz. Zaten hemen her organizasyona kendimiz gider. Her şeyi denetleriz. Pastayı kesme işini ise hiç kimseye bırakmayız." Nişantaşı'ndaki butik pastaneler üzerine devam ettiğimiz sohbetimizde usta şeflere, 'Sweetie'nin diğer butik pastanelerden farkını soruyoruz. Serap Hanım, tek bir cümleyle özetliyor farklarını; "Bizim pastamızın her yerini yiyebilirsiniz." "Diğer pastaların her yerini yiyemez miyiz?" diye soruyorum. Serap Hanım'dan daha da iddialı açıklamalar geliyor; "Yiyemezsiniz değil, yemezsiniz. Bir düşünün; herhangi bir pastaneden aldığınız bir pastanın her yerini yiyor musunuz? Hayır, özellikle krema kısmını ayırıyorsunuz. İçinden pandispanyasını ayıklıyorsunuz."