Televizyonlardaki yerli dizilerden bahsediyorum. Bu konuda sizlerden sürekli olarak şikayetler alıyorum. Bazı dizileri eleştiriyor hatta "Hemen kaldırılsın" diye talepte bulunuyorsunuz. Haklı olduğunuz yerler çok ama işe farklı bir yönünden de bakmak lazım.
İLK SAKLAMBAÇ YAZDI Geçtiğimiz günlerde Saklambaç'taki arkadaşlarımız dizi ekonomisiyle ilgili bir araştırma yapmış ve bunların adeta birer fabrika gibi olduğunu yazmıştı. Son olarak İstanbul Mali Müşavirler Odası'nın yaptığı bir araştırmaya da konu oldu diziler. Bir dizide yaklaşık 100 kişi çalışıyor. Emlaktan ulaşıma, gıdadan kozmetiğe kadar birçok sektör ile iş yapılıyor. Şu anda 50'nin üzerinde dizinin yayınlandığı hesaplanırsa aileleriyle birlikte neredeyse 50 bin kişi bu işten ekmek yiyor. Daha bu hesaba reklam sektörünü ve dolayısıyla ayakta kalan yayın kuruluşlarını dahil etmedik. Onları da katınca sektörün çok daha genişlediğini görüyoruz. Bizim sadece sanatçılarıyla tanıdığımız o dizilerin gerisinde çalışan binlerce insan bu sayede evine ekmek götürüyor, çocuklarını okutuyor. Bütün bu rakamları ve istihdam gerçeğini görünce insanın "Bu diziler kaldırılsın" demeye dili varmıyor. Ama tabi daha kaliteli olmasını, çocuklara gençlere kötü örnek teşkil etmemesini istemek en doğal hakkımız. Diziler bu kadar insana iş kapısı açıyorsa izleyenler sayesinde oluyor. İzleyici daha çok gelir ve daha çok istihdam demek. Yapımcılar sanırım izleyenlerin taleplerini dikkate alacaklardır. Böylece bu sektör de ayakta kalmaya devam edecektir.